"umurumda da değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولا أهتم
        
    • ولا أكترث
        
    • آبه بحقّ
        
    • أهتم أيضاً
        
    • وأنا لا أهتم
        
    • ولا أهتمّ
        
    • ولا آبه
        
    • و لا أكترث لذلك
        
    Madam, saatin kaç olduğunu bilmiyorum, zaten umurumda da değil. Open Subtitles بصراحة ، سيّدتي ، ليس لديّ أدني فكرة عن الوقت الآن ، ولا أهتم أيضاً
    Nerede olduğunu bile bilmiyorum ve umurumda da değil. Open Subtitles لا أعرف أين هي حتى، ولا أهتم بذلك على الإطلاق
    Beni dinle! Ne istiyorsun bilmiyorum ve pek umurumda da değil. Open Subtitles أنصت لكلامي، لأ أعرف ماذا تريد، ولا أكترث
    Doğrusunun ne olduğunu bilmiyorum ve umurumda da değil. Open Subtitles انظر، أجهل الحقيقة ولا آبه بحقّ.
    Burada neler çevirdiğinizi bilmiyorum ve her ne yapıyorsanız umurumda da değil. Open Subtitles لا أعلم لم أنتم هنا و تفعلون ما تفعلوه وأنا لا أهتم
    Evet, kendimde değilim. umurumda da değil. Open Subtitles كلا، لستُ كذلك ولا أهتمّ.
    umurumda da değil. Open Subtitles و لا أكترث لذلك حتى
    Kim olduğunu bilmiyorum ve umurumda da değil zaten ama seninle bir alâkam olsun istemiyorum artık. Open Subtitles حسنا، لا أعلم من أنت، ولا أهتم ولكن لا أريد أن تكون لي علاقة بك حسنا ؟
    Ne renk olduklarını bilmiyorum. umurumda da değil. Open Subtitles أنا لا أَعرف ما لونهم ولا أهتم لذلك
    Anlamayacağım. umurumda da değil! Open Subtitles أنا لا أفهم ذلك ولن أفهم ، ولا أهتم
    Hayır, değil. Onun nerede olduğunu bilmiyorum, umurumda da değil. Open Subtitles انها ليست ابنتي ، لا أعلم أين أهي ولا أهتم أين ستكون .
    Yaşayıp yaşamadığını dahi bilmiyorum, umurumda da değil zaten. Open Subtitles لا أعرفُ حتى إن كانت حيةً، ولا أهتم
    Bilmiyorum, umurumda da değil. Sadece düğünün olduğundan tam anlamıyla emin olmak istiyorum. Open Subtitles لا أعرف ولا أكترث أنا فقط أريد أن أتأكد ان يحدث الزواج
    - Bilmiyorum, umurumda da değil. Ödül için gelmedim. Open Subtitles لا أعرف ولا أكترث فليست سبب وجودي هنا.
    Hayır, umurumda da değil. Open Subtitles كلا، ولا أكترث حقاً.
    Bak, işin doğrusu nedir ben bilmem, ki umurumda da değil. Open Subtitles انظر، أجهل الحقيقة ولا آبه بحقّ.
    Bilmediğim gibi umurumda da değil. Open Subtitles لست لا أعلم فحسب، بل لا أهتم أيضاً.
    Şimdi bir bilgim yok, umurumda da değil. Open Subtitles لا أعرف أي شيء ولا أهتم أيضاً
    Shelly'nin serseri oğlunun nerede olduğunu bilmiyorum. Zaten umurumda da değil. Open Subtitles أنا لا أعرف أين طفل شيلي الشقي هو , وأنا لا أهتم
    umurumda da değil. Open Subtitles ولا أهتمّ.
    Hayır, hiç bilmiyorum, umurumda da değil. Open Subtitles كلاّ، لا اعرف كيف هو يبدو الأمر يا (تشاك)، و لا أكترث لذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more