Ama aralarından bir tanesi Long'un kuzeni Roy'a ait. | Open Subtitles | ولكن واحدا فقط يملكه ابن عم لونغ, روي. |
Harry Frankfurt'un kuzeni Allan Bomser seni ve Larry Kotzwinkle isimli birini Salı günü saat üç civarlarında Dorset'de hesabı öderken gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | ابن عم هاري فرانكفورت ألان بومسر قال بأنه رآكِ مع شاب اسمه "لاري كوتزوينكل... الخميس الساعة 3: |
Hope'un kuzeni olmuş olur. | Open Subtitles | سيكون لهوب ابن عم |
Bak, dün gece, ben senin Lavon'un kuzeni olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | انظر البارحه من الواضح لم اكن اعلم بانك تكونين ابنة عم ليفون |
George, sen Lavon'un kuzeni Lynly'yle tanışmış mıydın? | Open Subtitles | امم. جورج هل قابلت ابنة عم ليفون, ليلن؟ |
Bir savaş kahramanı ve Sharon Stone'un kuzeni. | Open Subtitles | وهو بطل حرب وهو إبن عم شارون ستون |
Meselâ Duke'un kuzeni, Louie. Acayip komik biri. | Open Subtitles | إبن عم " الدوق لوي " مضحك جداً |
Sen Billy'sin. Tom'un kuzeni Billy. | Open Subtitles | (أنتَ (بيلي) , أنتَ ابن عم (توم |
Troit'un kuzeni. | Open Subtitles | أنا ابن عم troit ل. |
Ovidius'un kuzeni Magistra. | Open Subtitles | (أوفيديوس) ابن عم القاضي |
John'un kuzeni, baş masa? | Open Subtitles | ابنة عم (جون)، أول طاولة؟ |