John'un yerini söyle ve işini çabuk bitirelim. | Open Subtitles | قل لي أين يوجد جوني وسأقتلك بسرعة. |
John'un yerini söyle ve işini çabuk bitirelim. | Open Subtitles | قل لي أين يوجد جوني وسأقتلك بسرعة. |
Farrokh'un yerini biliyorum. Teröristler uyduyu kontrol etmek için TV santralini kullanıyorlar. | Open Subtitles | (سارة), أعلم أين يوجد (فاروق) ذلك الارهابي يستعمل محطة تلفاز |
Spector'un yerini gözaltı merkezinde görevli bir tevkif memuru sızdırdı. | Open Subtitles | سُرب مكان وجود "سبيكتور" من خلال ضابط الاعتقال في جناح الاحتجاز. |
Arthur'un yerini bu kitaplıkta aramak gereksiz. | Open Subtitles | (لا داعي للبحث عن مكان وجود (آرثر في هذه المكتبة |
Baek Yeo Hoon'un yerini bulduk. Gidelim. | Open Subtitles | لدينا مكان وجود (يو بايك هوون)، هيَّا بنا |
Eğer Ajan Brian Michaelson'un yerini biliyorsanız lütfen bize haber veriniz. | Open Subtitles | نطلب من الجمهور إذا كان لديهم أي معلومة عن مكان وجود العميل (بريان مايكلسون) فعليه الاتصال بنا |