Tüm bu süre zarfında vatanlarını unutmadılar. Ya da tanrılarını. | Open Subtitles | خلال كل ذلك الوقت، إنهم لم ينسوا موطنهم ولا إلههم. |
Bu hayat ve ölüm alanında, onları ön saflara getirenin kadın olmaları olabileceğini hiç unutmadılar, ama asker olmak, burada kendini ispatlayabilmekti. | TED | في معركة الحياة والموت لم ينسوا أن تكون أنثى قد يكون سبب وجودهم بالخطوط الأمامية ، ولكن أن تكون جندية هو ما يُعزّز ذلك. |
Hayır, koymayı unutmadılar. Kasten yaptılar. | Open Subtitles | انهم لم ينسوا ان يقدموه انهم متعمدين |
Hillary'nin onlardan birine ne yaptığını unutmadılar. | Open Subtitles | لأنهم لن ينسوا مافعله (هيلاري) لكل واحد منهم |
Estonya'yı hiç unutmadılar. | Open Subtitles | لم ينسوا "إستونيا" بعد |