"unutulmuş bir" - Translation from Turkish to Arabic

• منسية
• مَنسىُّ

10 sene içinde şehir unutulmuş bir harabe olacak.
خلال عشر سنوات ستكون المدينة أطلالاً منسية

Ancak ışık aynı zamanda uzun zaman önce unutulmuş bir çağdan kalan bir habercidir ve bu uzak yerlerden bize ışık olarak gelen şey gezegenimizin başlangıcının ve evriminin bir hikayesidir.
لكن الضوء أيضاً رسول يأتينا من عصور بعيدة منسية حاملاً معه من أماكن بعيدة حكاية نشوء وتطور الكون

Denizaşırı, uzak ve unutulmuş bir yerden sana menekşeler yolluyorum canım.
البنفسج من البلاد الغريبة لكِ يا عزيزتي في أرضِ بعيدة منسية"

Orada bir kapı daha var, unutulmuş bir tane. Kalenin dibindeki odaya çıkıyor.
يوجد باباً آخر هنا , مَنسىُّ هذا يؤدى الى أسفل غرفة المعيشة

Orada bir kapı daha var, unutulmuş bir tane.
يوجد باباً آخر هنا , مَنسىُّ

Eski ve unutulmuş bir teknolojiyi kullanarak modern ve görünmez bir iletişim ağı kurmayı başardınız.
أخذت تقنية منسية وعفا عليها الزمن وأنشأت شبكة اتصالات حديثة وخفية

İddiali, kültürlü, boşanmış bir ailenin çocuğu öz güvenli bir Kolombiyalı bir banliyödeki unutulmuş bir bölgeye düşerse ve...
كيف لمتطفل ، واسع الاطلاع وطفل لاسرة مطلقة كولمبي نبذ وسط قطعة ارض منسية

Bazen eski aptal bir filmdeki... unutulmuş bir karakter gibi davranıyorsun.
أحياناً تتحدث مثل شخصية منسية... في بعض الأفلام الغبية القديمة.

Sonra hayatından çıkıp gider unutulmuş bir şarkı gibi.
... سوف تخرج من حياتك كأغنية منسية

Binlerce yıl önce yaşanan unutulmuş bir savaşta yaralanmışsın.
جريحٌ من حربٍ منسية قبل آلاف السنين...

Nerdeyse unutulmuş bir dil.
لغة شبه منسية.