İnsanlar veya ülkeler başarıya ulaştıklarında, onları neyin başarıya götürdüğünü sıklıkla unutuyorlar. | TED | عادة ً، حين ينجح الناس أو تنجح الدُّوَل ينسون ما جعلهم ينجحون |
Bilirsin, insanlar, En erojen bölgenin insan beyni olduğunu unutuyorlar. | Open Subtitles | كما تعلم، النـّاس ينسون بأنّ الدّماغ هو أكبر المناطق الجنسيـّة |
Sanırım bazıları repliklerini unutuyorlar. | Open Subtitles | ولكنى اعتقد ان بعض الناس ينسون النصوص الخاصة بهم |
Ama şunu unutuyorlar: gerçek şu ki kuşlar böcekler ile beslenir, kızılgerdan kuşları DDT ye doygun kurtcuklar ile beslenir. | TED | لكن هؤلاء نسوا ان الطيور تقتات على الحشرات وان طير الروبين .. يأكل الكثير من الديدان وهو الان ملوث بالمبيدات الحشرية |
Balıkkafalar gezegenimizi istila ediyor ama yeterli yakıt getirmeyi unutuyorlar mı? | Open Subtitles | لقد غزا رؤوس السمك كوكبنا ولكنهم نسوا أن يجلبوا ما يكفي من الوقود ؟ |
İlaç şirketleri geçici bir tekele sahip. Zenginler için fiyatlandırıyor, fakirleri unutuyorlar. | TED | لدى شركات الادوية احتكار مؤقت؛ إنهم يثمنون حسب مقدرة الأغنياء، وينسون الفقراء |
Ne kadar endişelendiğinizi unutuyorlar. | Open Subtitles | ولا يتصلون أحيانًا ينسون أنك تقلقين كثيرًا عليهم |
Araba firmaları yeni bir model üretmek için buraya geldiklerinde tur zamanı haricindeki her şeyi unutuyorlar. | Open Subtitles | حالما تأتي شركة لتجربة سيارتها الجديده هنا فإنهم ينسون كل شي بستثناء سرعتها |
Yalan söyledikleri anda hangi konuda yalan söylediklerini bile unutuyorlar. | Open Subtitles | في الوقت الذي الذ ي بتكرون فيه كذبه انهم ينسون عن ماذا يكذبون. |
Siz önde, onlar da arkada olunca orada olduğunuzu unutuyorlar ve pek çok şey öğreniyorsunuz. | Open Subtitles | أنت بالأمام وهم بالخلف ينسون أنك موجود هناك وأنت تتعلم الكثير عنهم |
Neyse ki hep bir şeyler unutuyorlar. | Open Subtitles | أحمد الله أنهم دائماً ينسون شيئاً |
Tıbbi tetkikçi yaşlı insanlarda olan kazara yüksek doz alımı olduğunu düşünüyor, Kafaları karışıp, yanlış dozu alıyorlar, ya da daha önceden iğne vurunduklarını unutuyorlar. | Open Subtitles | الطبيب الشرعى يعتقد انها جرعه مفرطه هذه تحدث مع المرضى كبيرى السن عادة ما يختلط عليهم الامر ياخدون عدد خاطىء من الجرعات ينسون انهم حقنوا انفسهم |
İnsanlar sürekli anlatırken bu kısmı unutuyorlar. | Open Subtitles | أعني، الناس ينسون بسهولة هذا الجزء. |
Ama sizin Kara Prizma'yı, Hadrianus'un Hayatı'nı ve diğerlerini de bestelediğinizi unutuyorlar. | Open Subtitles | و ينسون بأنك ايضاً قمت بتأليف .."بلاك بريسم" ..حياة هيدريان" .. |
Balıkkafalar gezegenimizi istila ediyor ama yeterli yakıt getirmeyi unutuyorlar mı? | Open Subtitles | لقد غزا رؤوس السمك كوكبنا ولكنهم نسوا أن يجلبوا ما يكفي من الوقود ؟ |
İhtişamlı olduklarını zannetiklerinden dolayı ne kadar kör olduklarını ve gerçekten kim olduklarını unutuyorlar. | Open Subtitles | أنهم معميون بواسطة أوهام العظمة لدرجة أنهم نسوا من هم حقاً |
Bazı şeylerin aslında savaşmaya değer olduğunu unutuyorlar. | Open Subtitles | لقد نسوا أن هناك ما يستحقُ القتالَ من أجله |
Ama insanlar "Aynı derecede önemli olan da kendiniz gibi komşunuzu da sevmektir." dediğini de unutuyorlar. | TED | ولكن الناس نسوا ما قاله أيضًا: "ولا يقل عن ذلك أهميةً أن تحب جارك كحبك لنفسك." |
Bize "faşist" diyenler çoğumuzun Direniş'te oynadığı rolü unutuyorlar. | Open Subtitles | وأولئك الذين يدعوننا فاشيين... فقد نسوا دورنا الكبير في المقاومة |
Dinliyor, alkışlıyor ve Facebook'ta "Ne düşünüyorsun?" panosuna yazıp unutuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستمعون ثم يصفقون وبعدها يحدثون صفحاتهم عالفيسبوك وينسون الامر |
Bu doğru. Çok fazla konuşup aşkı unutuyorlar. | Open Subtitles | هذا حقيقي, إنهم يتكلمون كثيراً عن الحب وينسون ما هو |
İnsanlara yavaş gitmelerini söylüyoruz ama unutuyorlar, ama kasisten bir kez sekince unutmuyorlar. | Open Subtitles | يمكنك أن تأمر الناس بأن يتمهلوا فى القيادة و لكنهم معرضون للنسيان لكنهم يتذكرون بمجرد اصطدامهم بذلك المطب |