| Hamid muhtemelen usturayı yanında getirdi. | Open Subtitles | على الارجح ان حميد احضر شفرة الحلاقة معه, |
| Tıraş olmak için kullandığı usturayı çıkardım ve boğazına doğru tuttum. | Open Subtitles | وأخذت شفرة الحلاقة التي يستخدمها ووجهتها لعنقه |
| usturayı, güvenli evde de bulmuş olabilir. | Open Subtitles | من الممكن ايضاً انه وجد شفرة الحلاقة |
| Sabahları uyanıp da boğazına usturayı çalmadan durabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف بإمكانك ان تستيقظ في الصباح و ان لا تمرر شفرة حلاقة مستقيمة عبر حنجرتك |
| - Afzal Hamid'e usturayı siz mi verdiniz? | Open Subtitles | هل اعطيتِ شفرة حلاقة لأفضال حميد؟ |
| Afzal Hamid'e usturayı siz mi verdiniz? | Open Subtitles | هل اعطيت شفرة حلاقة لأفضال حميد؟ |
| - usturayı ona ver. | Open Subtitles | أعطه شفرة الحلاقة. |
| Demek istediğim, usturayı Hamid'e veren kişi bizim hocayı uyarmış olabilir. | Open Subtitles | وجهة نظري هي , أياً يكن من أعطى ... حميد ) , شفرة الحلاقة ) يمكن أن يكون قد حذّر . الأستاذ أيضاً |
| Hamid'in usturayı ayakkabısının içine koyarak geçirdiği varsayılıyor. | Open Subtitles | ... فقط للعلم ( من الممكن الذي حصل هو أنّ ( حميد ... هرّب . شفرة الحلاقة داخل حذائه |
| Güvenli evde ona usturayı sen mi verdin? | Open Subtitles | هل اعطيته شفرة حلاقة في البيت الآمن؟ |