"utandırdın" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحرجتني
        
    • أهنتيني
        
    • احرجتني
        
    • تحرجني
        
    • بإحراجي
        
    • فضحهم
        
    • تجلب العار
        
    • بالعار
        
    • أحرجت
        
    • أحرجتنا
        
    • أحرجتنى
        
    • أحرجتيني
        
    Buradaki ilk günümde, iş arkadaşlarımın önünde beni utandırdın. Open Subtitles لقد أحرجتني أمام زملائي بأوّل أيّامي هنا
    Beni utandırdın. Ben burada çalıştığım sürece, senin yasal... Open Subtitles أحرجتني و مادمت أعمل هنا ليس لديكِ أي حق...
    Sana yalvardım ve sen beni utandırdın. Open Subtitles كنت أتوسل إليكِ وأنتِ أهنتيني
    Yeter artık, tamam mı? Yetti. Beni hem kızdırdın hem de utandırdın. Open Subtitles اريدك ان تعلمي انكِ اغظبتيني وانكِ احرجتني وسيتطلبك الكثير حتى تكسبي ثقتي مجدداً
    Beni utandırdın. Open Subtitles أنت تحرجني
    Arkadaslarımın önünde beni utandırdın. Open Subtitles أنتِ قمتِ بإحراجي أمام أصدقائي
    Sen beni, Harold'u ve Bay Belvedere'i utandırdın. Open Subtitles أحرجتني وأحرجت هارولد والسّيد بيلفيدير.
    Beni utandırdın. Burada çalıştığım sürece yasal olar-- Open Subtitles أحرجتني و مادمت أعمل هنا ليس لديكِ أي حق...
    Aşağıdaki herkesin önünde beni utandırdın. Open Subtitles لقد أحرجتني أمام الجميع في الأسفل.
    Beni ne kadar utandırdın, farkında mısın? Open Subtitles لماذا جئت على اي حال؟ لقد أحرجتني
    Vekilin önünde beni utandırdın. Open Subtitles لقد أحرجتني أمام القائد الأعلى.
    Sana yalvardım ve sen beni utandırdın. Open Subtitles كنت أتوسل إليكِ وأنتِ أهنتيني
    Beni utandırdın. Open Subtitles لقد أهنتيني
    Tüm önemli şeylerde sana verdiğim talimatları hiçe saydın, ve en önemlisi, beni mahkemenin önünde utandırdın. Open Subtitles حجب المعلومات الهامة عني تجاهل تعليماتي والاهم من ذلك احرجتني في جلسة علنية
    Beni utandırdın. Open Subtitles أنت تحرجني
    Fakat bugün beni utandırdın. Open Subtitles لكنكِ اليوم، اليوم قمتِ بإحراجي
    Daha da kötüsü, düşmandan kaçarak halkını utandırdın. Open Subtitles أسوأ. كنت فضحهم الناس عن طريق تشغيل من عدو.
    Bay Kırmızı, sadece kendini değil, halkımızı da utandırdın. Open Subtitles سيد (ريد)، أنت لم تجلب العار .لنفسك فحسب، بل لمجتمعنا بأكمله
    Hepimizi utandırdın, tüm okulu. Open Subtitles لقد وصمتنا بالعار لقد ألحقت العار بالمدرسة.
    O yaptığının ne olduğunu bilmiyorum ama herkesi çok utandırdın. Open Subtitles لا أعلم ما تحاول فعله، لاكنك أحرجت الجميع
    Homer beni bütün cemaat önünde utandırdın. Open Subtitles (هومر)، لقد أحرجتنا أمام البلدة بأكملها
    Beni utandırdın Harvey. Open Subtitles "لقد أحرجتنى يا "هارفى
    Beni arkadaşlarımın önünde utandırdın. Open Subtitles لقد أحرجتيني أمام زملائي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more