Başkalarının kendi gerçeklerini utanmadan ve korkmadan yaşayabilmeleri için elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. | TED | أود تقديم الأفضل لمساعدة الآخرين ليعيشوا حياتهم بدون خجل أو خوف. |
utanmadan bu tip saçmalıkları destekliyorlar, çünkü bu sponsorların hoşuna gidiyor. | TED | لأنها تدعم بلا خجل جميع أنواع الهراء من هذا النوع لأنه يرضي مقدمي الدعم. |
Yani bana yalan söyledin, şimdide utanmadan itiraf ediyorsun. | Open Subtitles | عظيم إذاً كذبتي علي وتعترفين بذلك بدون أدنى خجل |
Bay Bridger, hiç utanmadan tuvaletinize giren kişiyi tanıdınız mı? | Open Subtitles | بالمناسبة مستر بريدجر هل قابلت رجل يستطيع ان يقاطعك بوقاحة |
Bizimle bu kadar utanmadan, bu kadar saygısızca, ve bu kadar aptalca dalga geçen bir köleyi nasıl buraya getirmeye cüret edersin? | Open Subtitles | كيف جرئت علي احضار هذه العبدة هنا لتسخر منا بوقاحة . . باستخفاف |
utanmadan cirkin yalanlar siralayinca boyle oluyor tabii. | Open Subtitles | هذا ما يمكن أن يجلبه لكِ التفوه بالأكاذيب |
Arka koltukta oturan 1,82'lik yavru zürafa gibi utanmadan onunla flört edersen yavru bir kuçu kuçun olur. | Open Subtitles | و لو داعبتيه بلا حياء مثل ما فعلت هذه الزرافة التي في المؤخرة سيكون كلبك الوديع للأبد |
Keşke gözyaşlarımı utanmadan yanağımda gezdirebilseydim. | Open Subtitles | لو دموعي يمكن أن ترتاح على خدّي بدون خجل |
Şimdiyse şehvetlerinden ve açlıklarından utanmadan bizlerin arasında dolaşıyorlar. | Open Subtitles | أما الآن فيمشون بيننا، بدون خجل من شهوتهم، من جوعهم. |
Çiğneyebilirdim, hiç utanmadan, ve aniden sevimli olmuştum. | Open Subtitles | أستطيع قضمها دون خجل وفجأة , أصبحت محبوبا |
Onun gözlerine, hiç utanmadan bakmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أصبح قادراً على النظر إلي عينيها, غير خجل بعد الأن |
O çocuğu öldürmenin bana keyif vermediğini utanmadan söyleyebilirim. | Open Subtitles | اقول من دون خجل إنني لم اشعر باية لذة في قتل ذلك الصبي. |
Ama mükemmel araçlar eğer birbirimizle yüzleşemezsek ve korkmadan verip alamazsak bize yardım edemez ve daha önemlisi utanmadan soramazsak. | TED | ولكن الأدوات المثالية لن تساعدنا إذا لا يمكن أن نواجه بعضها البعض ونعطي و نتلقى دون خوف، لكن الأهم من ذلك، أن أطلب من دون خجل. |
Yalancı ve kavgacı kavgacı ve yalancı utanmadan. | Open Subtitles | مقامرون وكاذبون بلا خجل وأكثر نبلا من... |
dan dan dansı... hatta durmadan... hiç utanmadan... hiç durmadan... | Open Subtitles | "إلتفت ودارت" "القدم الجميلة لم تتوقف أبدآ" بدون خجل |
#Ve Yahudiler utanmadan Alman anayurdunda oturuyorlar... #...askerler, arkadaşlar Yahudileri duvara dayayın... #...bir asker ne zaman savaşa gitse, cesareti çok yüksek oluyor... #... | Open Subtitles | ليعيش اليهود بوقاحة في أرض أجدادنا الألمانية أيها الجنود .. أيها الرفاق .. |
Birisi utanmadan Noel Baba'yı taklit ediyor... alay ederek, bu mutlu tatili bozuyor. | Open Subtitles | انه مُنتحل بوقاحة يُقلّدُ بابا نويل... يَخْدعُ ويُشوّهُ هذه العطلةِ السعيدةِ. |
Birisi utanmadan Noel Baba'yı taklit ediyor... alay ederek, bu mutlu tatili bozuyor. | Open Subtitles | انه مُنتحل بوقاحة يُقلّدُ بابا نويل... يَخْدعُ ويُشوّهُ هذه العطلةِ السعيدةِ. |
Ve utanmadan anayasayı çiğniyor. | Open Subtitles | نعم، بينما بوقاحة vlolating، كونستيتوتلون. |
Balımız devasa boyutlarda utanmadan çalınıyor! | Open Subtitles | عسلنا يتم سرقته بوقاحة بكميات مهولة |
Ve şimdi de utanmadan.. | Open Subtitles | والآن بوقاحة - تمييزنا لعلاقته - |
utanmadan yalanları sıralayınca böyle oluyor tabii. | Open Subtitles | هذا ما يمكن أن يجلبه لكِ التفوه بالأكاذيب |
Lord Hazretleri birkaç iyi haber almış, ben de utanmadan fırsatı kullandım. | Open Subtitles | حصل سيادته على أخبار جيدة, واستفدت من الفرصة بلا حياء |