"uv" - Translation from Turkish to Arabic

    • فوق البنفسجية
        
    • فوق البنفسجي
        
    • فوق بنفسجية
        
    • مناطق عالية الأشعة
        
    • عالية الأشعة فوق
        
    • الأشعة البنفسجية
        
    Yüzlerce tonu yüzlerce sene taşıyabiliyor. Soğuk havada, sıcak iklimlerde, UV ışınlarının altında. TED تحمل مئات الأطنان لمئات السنين مُتحمّلةً الطقس البارد والمناخات الدافئة والأشعة فوق البنفسجية.
    Çok koyu pembe ve kırmızı alanlar dünyanın yıl boyunca en yüksek miktarda UV ışına maruz kalan yerleri. TED الآن المناطق الوردية الساخنة والحمراء هما الأجزاء من العالم التي تستقبل أعلى كمية من الأشعة فوق البنفسجية خلال السنة.
    Elimde hala çalışan UV lambaları olduğuna dua et sen. Open Subtitles فقط كن ممتناً , مازال لدينا أضواء فوق البنفسجية وصالحة
    Ve UV mürekkebi 5'e 1 oranında karıştırılmalıydı. Burdaki 3'e 1 oranında gibi görünüyor. Open Subtitles والحبر فوق البنفسجي لابد وأن يخلط بنسبة 5 إلى 1 هذا يبدو بنسبة 3 إلى 1
    Şu anda görülemiyorlar Ama onları güneş gibi bir UV ışığına maruz bıraktığım anda buradalar, mavi noktalar. TED ولا يمكن رؤيتها الآن، ولكن بمجرد أن أُعرضها لأشعة فوق بنفسجية مشابهة للشمس، هاهم، بقع زرقاء.
    Büyük enlemlerdeki gerilemelerine bakın Yüksek UV bölgelerinden düşük UV bölgelerine giden insanlar ve tam tersi. TED أنظروا لبعض التجاوزات لخطوط العرض الرئيسية. الناس من مناطق عالية الأشعة فوق البنفسجية يذهبون الى مناطق منخفضة الأشعة والعكس صحيح.
    Burada çok çok önemli olan şey ilk insanların ekvatoral Afrika'da yüksek UV ortamında evrilmiş olmaları. TED الشئ المهم جداً جداً هنا أن الإنسان الأقدم نشأ في بيئات عالية الأشعة فوق البنفسجية، في خط الإستواء في أفريقيا.
    Kamera UV filtre takar mısın? Open Subtitles هلا تضعي مرشح الأشعة البنفسجية على الكاميرا ؟
    Pratikte, parmak izine UV lazer ışığı tutuyoruz ve parmak izinden moleküllerin ayrılmasını sağlıyoruz, böylece kütlesel spektrometre onları yakalayabiliyor. TED وفي الحقيقة، نُطلق أشعة الليزر فوق البنفسجية على البصمة، ونحن نتسبّب في امتزاز الجزيئات من البصمة، استعدادًا ليلتقطها مطياف الكتلة.
    Güneşten gelen UV ışınları zararlı patojenlerin DNA'sını yok eder ve suyu temizler. TED الأشعة فوق البنفسجية من الشمس تدمر الحمض النووي للملوثات و مسببات الأمراض و تنظف المياه.
    Ama titanyum dioksid gibi fotokatalistler aslında yaygın olarak UV ışınlarını engellemek için güneş kremlerinde kullanılırlar. TED و لكن تلك الحفازات الضوئية مثل ثاني أوكسيد التيتانيوم يتم استخدامها في صنع واقي الشمس لحجب الأشعة فوق البنفسجية.
    Bu şişeleri kaplarken asıl amaçları, bazı UV ışınlarını engellemek ve işlemin etkinliğini azaltmaktır. TED و لذلك عندما نستخدمهم لتغطية الزجاجات من الداخل فإنهم يحجبون بعض الأشعة فوق البنفسجية و يقللون من كفاءة تلك العملية.
    Mars çok soğuk bir gezegen, yüksek düzeyde UV ışınımı altında ve aşırı kuru. TED المريخ كوكب بارد جداً. تغمره مستويات عالية من الأشعة فوق البنفسجية وجاف للغاية.
    İşte bir fikir: İnsanlar olarak zayıf yönlerimizden biri ultraviyole veya UV ışığı göremememizdir. TED حسنًا إليكم هذه الفكرة: واحدة من نقاط ضعفنا كبشر هي عدم قدرتنا على رؤية الأشعة فوق البنفسجية.
    Yani bu dövmeler, cildiniz UV ışınlarına maruz kaldığında bunları gerçek zamanlı, çıplak gözle gösteren bir işlev görür. TED إذًا هذه الوشوم تعمل كمؤشر للعين المجردة في حال تعرُض بشرتك للأشعة فوق البنفسجية.
    Hatırlayın, güneş çilleri dövme mürekkebinin mikrokapsüllerinin içindeki UV'ye duyarlı bir boyayı nasıl kullanmıştı. TED حسنًا هل تتذكر كيف يستخدم النمش الشمسي صبغ حساس للأشعة فوق البنفسجية بداخل الكبسولات الدقيقة لحبر الوشم؟
    Bu üç dakikalık bir UV ışığı. TED هذه 3 دقائق من نور الأشعة فوق البنفسجية.
    Açık pigmentli ten rengine sahip bazılarımız yüksek UV bölgelerinde yaşıyor. TED بعضنا ممن لديه بشرة فاتحة اللون يعيش في مناطق أشعة فوق البنفسجية العالية.
    Koyu pigmentli ten rengine sahip bazılarımız düşük UV bölgelerinde yaşıyor. TED بعضنا ممن لديهم بشرة داكنة اللون يعيشون في مناطق منخفضة الأشعة فوق البنفسجية.
    Standart içi boş kurşunlarının yerine konsantre UV ışığıyla yüklü. Open Subtitles انفجارها يطلق اشعة فوق بنفسجية بدلا من النار
    1520 ve 1867 arasında 12 milyon 500 insan transatlantik köle ticaretinde yüksek UV bölgelerinden düşük UV bölgelerine getirilmişlerdi. TED بين عامي 1520 وعام 1867، 12 مليون ونصف شخص إنتقلوا من مناطق عالية الأشعة فوق البنفسجية الى مناطق قليلة الأشعة، خلال فترة تجارة العبيد عبر الأطلسي.
    Sadece UV ışığı kalsın. Open Subtitles شغلوا أضواء الأشعة البنفسجية فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more