uyandığım zaman aile incilini paramparça etmişti. | Open Subtitles | عندما استيقظت ، انه مزق الكتاب المقدس الأسرة. |
uyandığım zaman, sabah olmuştu. | Open Subtitles | لذلك ذهبت وانضممت إليهم عندما استيقظت , كان صباحاً |
Seni tarihi tren müzesine götürmek için sabahın 4'ünde uyandığım zaman buna mecbur değil miydim? | Open Subtitles | لذلك عندما استيقظت في 04: 00 لدفع لك عبر الصحراء إلى متحف القطارات العتيقة، لم يكن لديك ل؟ |
Ama uyandığım zaman aklım bana oyunlar oynuyor. | Open Subtitles | لكن عندما استيقظ أكتشف أن عقلي يتلاعب بي |
Yarın kendi odamda uyandığım zaman özgürlüğüm için şükranlarımı sunacağım. | Open Subtitles | عندما استيقظ في غرفتي غداً سأقوم بالشكر لإستقلاليتي |
uyandığım zaman, sen gitmiştin. | Open Subtitles | وعندما استيقظت ، أنت اختفيت. |
Ama uyandığım zaman, tadı hâlâ ağzımdaydı. | Open Subtitles | لكن الطعام لا يزال في فمي عندما استيقظت |
uyandığım zaman ayaklarımda korkunç bir acı hissetim. | Open Subtitles | عندما استيقظت... ي أحرزنا كان الألم الرهيب في القدمين. |
Sabah uyandığım zaman Sean hayatlarından çıkmıştı. | Open Subtitles | عندما استيقظت في الصباح التالي شون) كان خارج حياتهم) |
Yarın kendi odamda uyandığım zaman özgürlüğüm için şükranlarımı sunacağım. | Open Subtitles | عندما استيقظ في غرفتي غداً سأقوم بالشكر لإستقلاليتي |
Charlie, uyandığım zaman bebeğimiz olsun istiyorum. | Open Subtitles | تشارلى , عندما استيقظ دعنا ننجب طفلا |
Yerin altında uyandığım zaman... | Open Subtitles | عندما استيقظ هناك ست اقدام تحت الارض |