"uyandığın" - Translation from Turkish to Arabic

• تستيقظ
• تستيقظين
• استيقاظك
• أفقتَ
• تستيقظى

Yaşamama izin vermediğin için uyandığın zaman orada, yanında olmadığımı anlayacaksın.
وعندما تستيقظ ستدرك أني لست معك لست بجانبك لأنك تركتني أموت

Sonunda uyandığın ve her şeyin bittiği kısım haricinde kabusa benziyor.
لقد كان و كأنه كابوس ما عدا الجزء الذي تستيقظ فيه و تجد أن الكابوس قد انتهى

uyandığın zaman sende olacak olan başağrısını kıskanmıyorum.
أنا لن أحسدك على الصداع الذى سيصيبك عندما تستيقظ

uyandığın zaman aynı hissedeceksin.
عندما تستيقظين لن تشعري بأي فرق

Geceleri çığlık çığlığa uyandığın filan yok.
أنتِ لا تستيقظين بالليل أبداً.

O yüzden uyandığın zaman, aileni al, bavullarını topla, ve bu şehirden yok ol.
لذا .. عندما تستيقظ .. خُذ عائلتك وأحزم حقائبك ..

uyandığın zaman çoktan anıt mezarımda tıkılıp kalmış olacaksın.
عندما تستيقظ ستكون قد علقت داخل ضريحي للأبد

Senin uyandığın saatlerde benim radyo da olmam gerekiyor.
الوقت الذى تستيقظ فيه اكون انا فى محطه الاذاعه

uyandığın zaman kaplan, en iyi vuruşunu yap.
، عندما تستيقظ أيها المقدام افعل ما بوسعك

Hastalık, yanında uyandığın ... kişinin kadın külotu giymesidir...
المرض هو حينما تستيقظ من جميلة تجد الجبنة الذائبة على ملبسها الداخلي عليها الذهاب للمستشفى

Sen biraz kestirsene. uyandığın zaman, sana güzel bir şey hazırlarım. 20 yıldır aldığım en iyi teklif.
لم تذهب للنوم، وحينما تستيقظ سأعد لك شيئاً جميلاً تأكله؟

Nefes alarak uyandığın her gün annenizin boynuna boşalmak yerine içine boşaldığım ve yarınıza hayat verdiğim için bana minnetlerini sunmak adına teşekkür kartı hazırlamalısın!
وفي كل يوم تستيقظ فيه ينبغي عليك أن ترسل بطاقة شكر وعرفان لأن نصفك حصلت عليه مني أنا

Beraber uyandığın rahibe üzerine kan öksürdüğünde de olabilir.
تعرف ذلك يمكن أن يحدث عندما تستيقظ مع راهبة و تسعل دما عليك

Başka birini ayarladım ama uyandığın zaman orada olacağıma söz veriyorum.
لكن أعدك انني ساكون موجودة عندما تستيقظ تدابير؟

Ara sıra nerede olduğunu bilmediğin bir yerde uyandığın oluyor mu?
هل تستيقظ في بعض الأحيان ولا تعرف مكانك؟

Birleşmeden uyandığın zaman, diz çöküp bize bağlılık yemini edeceksin.
وعندما تستيقظ ... ستركع لنا .. وستعلن ولائك ...

uyandığın her sabah elinle sildiğin şey.
ما تمسحينه كل يوم حين تستيقظين

uyandığın zaman beni göreceksin.
عندما تستيقظين ، سأكون هُنا بالضبط

40 yıl boyunca her gün yanında uyandığın kişiye veda ettiğini düşünebiliyor musun?
"أعني ، هل يمكنُكِ تصوّر أن تقولي "وداعاً لشخصٍ تستيقظين بجانبه كُلّ يومٍ لمدّة 40 عام ؟

Kırmızı iğneler uykuya daldığın yerler mavi iğneler de uyandığın yerler.
النقط الحمراء تشير الى مكان نومك. و النقط الزرقاء تشير الى مكان استيقاظك.

Buraya ilk geldiğinde uyandığın o bambu tarlasını hatırlıyor musun?
هل تذكر حقل الخيزران الذي أفقتَ فيه عندما جئتم إلى هنا أوّل مرّة؟

Neler olacak bilmiyorum, ama uyandığın andan itibaren... gözünü benden ayırma.
أنا لا أعرف ماذا يمكن أن يحدث ولكن من اللحظة التى تستيقظى فيها لا تبتعدى عن عينى