Çoktan bizi uyandırması gerekirdi. Elyan? | Open Subtitles | كانَ يفترضُ ان يوقظنا من قبل "إليان"؟ |
Bunun bizi Framework'dan çıkarıp uyandırması gerekiyordu. | Open Subtitles | ينبغي عليه أن يقطع ارتباطنا ب(الإطار)،و يوقظنا |
Birinin burada kalıp mümkün olduğunca çok insanı uyandırması mantıklı geliyor. | Open Subtitles | لابأس ببقاء أحد ليوقظ أكبر عدد من الناس |
Kendimi hala uyuduğuna inandırmaya çalıştığım Maureen'le ilgilenirken Reuben'e, Vince'i uyandırması için seslendim. | Open Subtitles | صحت في (روبين) ليوقظ (فينس) و أنا أتولى أمر (مورين) محاولاً إقناع نفسي أنها لازالت نائمة |
Coulson, bu tek şansın. aslında insanları uyandırması. | Open Subtitles | كولسون)،هذه هي الفرصة الوحيدة ) لإيقاظ الجميع حقا |
Karen'i uyandırması için Ingeri'yi gönder. | Open Subtitles | "أرسلى "لنجيرى" لإيقاظ" كارين |