En sevdiğim notta bir adam, ruhsal bir kış uykusundan uyanmış gibi hissettiğini söylüyordu. | TED | أفضل ملاحظة كانت من شاب قال أنه شعر وكأنه استيقظ من سبات عقلي. |
Alphonse Moorely'yi tanıyorsunuz. Kafasında bir delikle uyanmış. | Open Subtitles | انت تعرف الفونس موريلي الذى استيقظ بخرم في رأسه |
Bir süre sonra kızın uyanmış ve aşağı inerken annesinin öldüğünü görmüş. | Open Subtitles | في لحظة ما ابنتك استيقظت ونزلت الى الاسفل كي ترى امها تموت |
Neyseki uyanmış böylece bir zarar olmadı. | Open Subtitles | لحسن الحظ ، إستيقظ و لم يحدث أي ضرر حقيقي. |
uyanmış varlık avlama takımında en azından bir tane tek rakamlı savaşçı olmalı. | Open Subtitles | فرقة لإصطياد كائن مستيقظ , يجب أن يكون لديها عضو من الرتب العليا |
Silahlı eski oyun yöneticimiz uyanmış. | Open Subtitles | يبدو أن لاعب خط الوسط السابق الذي أطلق النيران أستيقظ |
uyanmış mı diye bakar mısın? Kahvaltı yapıp sıradaki hamlemizi düşünmemiz lazım. | Open Subtitles | ،تفقدها ما اذا كانت مستيقظة .أحضر لنا الإفطار وفكر في الخطوة التالية |
-Sabırlı olmalısın. -Sabırlı olamam! Bir gece sonrasında uyanmış gibiyim. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصبر لقد إستيقظت كأنها كانت ليلة واحدة |
Tüm giysileri burada, arabası garajda sanki gecenin bir vakti uyanmış ve çekip gitmiş. | Open Subtitles | كُلّ ملابسِه هنا، سيارته في الجراجِ و كأنه استيقظ بمنتصف الليلَ و مشي خارجا |
İki gün önce tamamen aklı başında biri olarak uyanmış. | Open Subtitles | قبل يومين، استيقظ وهو سليم العقل تماماً. |
Sen benimle seks yaptığını rüyanda görürken ben bir saat önce uyanmış oluyorum. | Open Subtitles | إنني استيقظ قبلكما بساعة بينما أنتي لاتزالين تحلمين كيف تضاجعيني |
Yaşlı, dişi bir şempanze yüzü sarkık bir şekilde uyanmış ve veterinerler felç geçirmiş olmasından endişelenmişler. | TED | أنثى شمبانزي كبيرة في السن قد استيقظت مع تدلي في الوجه وكان الأطباء البيطريون قلقين من أنها قد أصيبت بسكتة دماغية. |
uyanmış ve burnuna yanık kokusu gelmiş. | Open Subtitles | قالت أنها استيقظت وأنها شمّت شيئاً يحترق |
Baba, sabah 7'de çocukla beraber uyanmış. Anne uyumaya devam etmiş. | Open Subtitles | إستيقظ الأب وجلس معها الساعة السابعة، وترك الأم تخلد للنوم. |
- Tamam. Pekala. Kendi, kendine uyanmış olmaz. | Open Subtitles | حسنا، هي لم يكن ممكنا أن تأخذ إستيقظ لوحدها، |
Senin gibi zayıf biri elimden kurtulamaz, yalnızca bu olayda oldukça güçlü bir uyanmış Varlık olduğu konusunda anlaşalım. | Open Subtitles | ضعيف مثلك لا يستطيع حتى إبعاد يدي ناهيك عن حقيقة أننا نتعامل مع كائن مستيقظ قوي جدا |
Dün gece yatağa girdiği elbiselerle uyanmış... hala sarhoş ve ciddi şekilde akşamdan kalma olan var mı? | Open Subtitles | أي شخص أستيقظ وعليه ملابس الليلة الماضيه؟ ؟ ولازال عليه أثار الكحول والارهاق |
Kuzey topraklarında bir sürü uyanmış Olan belirdi... | Open Subtitles | عدة كائنات مستيقظة ظهرت مؤخرا في الأراضي الشمالية |
Kabustan yeni uyanmış gibi hissediyorum, tek farkı bütün kanlı detayları hatırlamam. | Open Subtitles | أحس كأني إستيقظت من حلم سيىء ماعدا أني أتذكر كل التفاصيل الدموية |
Ben benzinin parasını ödemek için içeri girdim... ve o da uyanmış ve tuvalete gitmeye karar vermiş. | Open Subtitles | ذهبت لأدفع ثمن الوقود وهو قد أفاق وذهب إلى دورة مياه الرجال |
-Yukarı çıkıp uyanmış mı diye bakar mısın? | Open Subtitles | أيمكن الصعود لمعرفه أن كانت أستيقظت بعد؟ |
Savaş bittikten sonra, uyanmış Varlığın arkadaşlarımdan biri olduğunu anladım. | Open Subtitles | بعد إنتهاء المعركة، أدركت ان الكائن المستيقظ كان أحد أصدقائي |
Bu hikayede o gıcık çocuk hiçbir şey olmamış gibi yatağında uyanmış. | Open Subtitles | فيهذهالقصة.. ذلك المشاغب الذي بالمدرسة قد افاق على سريره كأن لم يحصل أي شيء |
uyanmış Varlığın peşinden gittilerse, ne kadar hızlı olurlarsa olsunlar en az bir günlerini alır. | Open Subtitles | إذا كانوا يلاحقون كائنا مستيقظا هذا الأمر سيستغرقهم على الأقل يوما واحدا مهما كانت سرعتهم |
Uykusundan uyanmış olmalı, çizmelerini giymeye ancak zaman bulmuştur. | Open Subtitles | سيكون مستيقظاً من النوم و بالكاد لديه الوقت للبس الحذاء |
Diğerleri uyanıp ortaya çıktığında bu genç mirket zaten uyanmış ve görevinin başına geçmeye gidiyordu. | Open Subtitles | عندما يستيقظ الآخرون ويخرجون فيكون قد نهض هذا الصغير بالفعل وفي طريقه لسارية مراقبته |
Bebek küçük uykusundan uyanmış. | Open Subtitles | الطفل قد فاق من غفوته الصغيرة |