| Charlotte'la konuşman konusunda uyarmıştım seni. | Open Subtitles | لقد حذرتك أيها اللعين من التحدث إلى شارلوت |
| Bu farklı dünyaları ayır diye uyarmıştım seni. | Open Subtitles | لقد حذرتك بأنه يجب عليك أن تفصل بين عوالمك |
| uyarmıştım seni jelibon kılıklı İsveçli at kafası. | Open Subtitles | حذرتك أيتها السمكة السويدية اللزجة اللعينة |
| İnsanların aklını kaçırdığı hakkında uyarmıştım seni. | Open Subtitles | لقد حذرتك بشأن فقدان الناس لصوابهم |
| Bu nefretin seni ele verir, diye uyarmıştım seni ama dinlemedin. | Open Subtitles | حذرتكِ بأن كراهيتك ستدمرك و لكنكِ لم تنصتي |
| Dün uyarmıştım seni. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ بالأمس |
| Bu iş kişisel diye uyarmıştım seni. | Open Subtitles | لقد حذرتك ، الأمر كان شخصياً بيننا |
| Bu iş kişisel diye uyarmıştım seni. | Open Subtitles | لقد حذرتك ، الأمر كان شخصياً بيننا |
| Sana söylemiştim! uyarmıştım seni! | Open Subtitles | لقد كنت أقول لك لقد حذرتك |
| Ve sen daha önce uyarmıştım seni bu zıkkım yüzünden. | Open Subtitles | وأنت حذرتك مرة حول هذا الهراء |
| Bunu yapmaman için uyarmıştım seni! | Open Subtitles | حذرتك ان لاتفعلي هذا |
| Seni uyarmıştım! Seni uyarmıştım tatlım! | Open Subtitles | لقد حذرتك حذرتك يا عزيزتي |
| - Evet, o kıza karşı uyarmıştım seni. - Kenara çek. | Open Subtitles | نعم, لقد حذرتك منها. |
| Onunla yalnız yüzleşmemen konusunda uyarmıştım seni. | Open Subtitles | حذرتك ألّا تواجهها بمفردك. |
| Zaman çizgisini bozmaman konusunda uyarmıştım seni. | Open Subtitles | -لقد حذرتك بألا تعبث بالجدول الزمني |
| Seni uyarmıştım, Seni uyarmıştım! | Open Subtitles | لقد حذرتك أنا حذرتك |
| uyarmıştım seni Moron. Cezanı çekmenin vakti geldi. | Open Subtitles | حذرتك ، (مورون) حان الوقت للدفع |
| uyarmıştım seni... | Open Subtitles | ...حذرتك |