"uyarmıştın" - Translation from Turkish to Arabic

• حذرتني
• حذّرتني
• بتحذيري
• حذرتنا

Sonraki hayatında sana rastlarsam eğer beni hatırlamayacağın konusunda uyarmıştın hep.
لقد حذرتني دوماً أنه إن تقابلنا في حياتك القادمة فقد تنسيني

Beni uyarmıştın ve seni dinlememiştim.
و الآن, قد حذرتني من ذلك, و لكني لم أصغي

Elektrik kesintileri başlamadan önce merkezi klimayı kullanmayı bırakmam için uyarmıştın.
أنت حذرتني من استخدام الهواء المركزي قبل التعقيم

Peki. Beni kötü adamlar konusunda uyarmıştın, anımsıyor musun?
حسناً ،أتذكرين عندما حذرتني عن الرجال الأشرار؟

Tehlikeli bir işin içinde olduğu için yalan söyleyebileceği konusunda beni uyarmıştın.
حذّرتني بأنّها إذا كانت تكذب، فإنّ ذلك للتغطية على تورّطها في شيء خطير.

İstenmeyen sonuçlar doğabileceği konusunda uyarmıştın ama dinlemedim.
حذرتني أنه ستكون ثمّة عواقب غير متوقعة، ولم أنصت.

Beni uyarmıştın, yıllar önce.
لقد حذرتني من هذا, كل السنوات الماضية

Senin hakkında, anlayamayacağım şeylerin olduğu konusunda, Beni uyarmıştın.
حذرتني بأن ثمة أمور تتعلق بك لن أفهمها

Kendimi zorlamamam için beni uyarmıştın.
لم افعل ,لقد حذرتني من ان اضغط على نفسي

- Evet, uyarmıştın. - Para nerede?
نعم لقد حذرتني, أين المال

İnsanlarla ilgili beni uyarmıştın.
حذرتني عن الإعلان

Beni uyarmıştın.
حسناً.لقد حذرتني.

Evimize aldım, ve sen beni uyarmıştın!
أدخلته إلى منزلنا وأنت... أقصد، لقد حذرتني!

Beni uyarmıştın hatta, değil mi?
وانت حذرتني,اليس كذلك؟

Beni uyarmıştın.
لقد حذرتني من البداية

Ayrıca, beni uyarmıştın.
بالإضافة لذلك، لقد حذرتني

Beni bu konuda uyarmıştın.
هايلي لقد حذرتني من هذا

Beni uyarmıştın Oliver. Beni doğruca uyarmıştın.
حذّرتني يا (أوليفر)، مباشرة وبصراحة، حذرتني.

- Ama sen beni Ziyaretçiler hakkında uyarmıştın.
لكنّكَ حذّرتني من الزائرين

Dürüst olayım, ilgilenmediğin hakkında baştan uyarmıştın zaten.
لنكون عادلين, قمت بتحذيري الى انك غير مهتمة.

Bu dünyadan ayrıldığında, daha fazla Siberler olacağı konusunda bizi uyarmıştın.
عندما غادرت هذا العالم حذرتنا أنه سيكون هناك المزيد من السيبرانيين