"uyarmaya çalıştım" - Translation from Turkish to Arabic

    • حاولت تحذيرك
        
    • حاولت تحذير
        
    • حاولت تحذيره
        
    • حاولت تحذيرها
        
    • حاولت تحذيرهم
        
    • حاولت تنبيهك
        
    • حاولتُ تحذيرك
        
    • حاولت ان احذرك
        
    • حاولت تحذيركم
        
    Yangın yerçekimsiz ortamda. Sizi uyarmaya çalıştım. Open Subtitles هذا حريق خطر جدا لقد حاولت تحذيرك أيتها القائد
    -Seni uyarmaya çalıştım. -Partimize hoşgeldin. Open Subtitles ـ حاولت تحذيرك ـ مرحباً بكم في حفلتنا
    Seni uyarmaya çalıştım ama beni yakaladılar. Open Subtitles لقد حاولت تحذيرك ,ولكنهم أمسكوا بى
    Uyandığım zaman herkesi uyarmaya çalıştım, ama kimse dinlemedi. Open Subtitles . . ثم استيقظت , حاولت تحذير الجميع لكن لم يستمع إليّ أحد
    Onu uyarmaya çalıştım, ama dinlemeyecek kadar aptaldı. Open Subtitles انا قد حاولت تحذيره, ولكنه كان اغبى بكثير من الاستماع الى.
    Sizi uyarmaya çalıştığım gibi onu da uyarmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولت تحذيرها تماماً كما حاولت تحذيركما.
    Onları uyarmaya çalıştım. Çalıştım. Open Subtitles حاولت تحذيرهم حاولت
    Seni uyarmaya çalıştım. Yardımcı doktorlar, ilk önce kariyerlerini düşünürler. Open Subtitles حاولت تنبيهك إلى أن الدكاترة السابقين تكون وظيفتهم هي رقم واحد عندهم
    Ahhhh, sizleri uyarmaya çalıştım. Open Subtitles آه، حاولتُ تحذيرك.
    ilk başta Serena Van Der Woodsen ile asla yakınlaşmamalıydın. Seni uyarmaya çalıştım. Open Subtitles ، لم يكن عليك التورط مع "سيرينا" في المقام الأول حاولت تحذيرك
    Yayın balığı kekleri hakkında seni uyarmaya çalıştım ama orada değildin ve sonradan ben dikkatim dağıldı Wade'i hatırlıyorsun, değil mi? Open Subtitles حاولت تحذيرك من كعك السمك وبعدها انت كنت هناك و... لقد تشتت ذهني
    Seni uyarmaya çalıştım, ama dinlemedin. Open Subtitles حاولت تحذيرك وأنت لم تستمع.
    Seni uyarmaya çalıştım, fakat dinlemedin. Open Subtitles حاولت تحذيرك لكنك لم تسمع
    Üzgünüm, Lance, seni uyarmaya çalıştım. Open Subtitles آسف لانس , حاولت تحذيرك
    - Barda seni uyarmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولت تحذيرك في البار
    İnsanları uyarmaya çalıştım. Dinleyeceklerini sanmıştım. Open Subtitles حاولت تحذير المجتمع العالمي، ظننت أنهم سيتفهمون.
    Herkesi uyarmaya çalıştım ama hiçbiri dinlemedi. Open Subtitles حاولت تحذير الجميع، لكن لا أحد يستمع.
    Herkesi uyarmaya çalıştım. Open Subtitles حاولت تحذير الجميع
    Seni uyarmaya çalıştım. Ama beni dinlemedi. - Ben de hipotezimi kanıtlamak için işe koyuldum. Open Subtitles حاولت تحذيره ولكنه لم ينصت لي، لذا كان علي أن أفرض نفسي.
    Onu uyarmaya çalıştım ama orada yokmuşum gibi yüzüme baktı. Open Subtitles لقد حاولت تحذيره لكنه لم يعرني اهتماما
    Onu uyarmaya çalıştım. Open Subtitles أتفهم, أنا أعلم أني حاولت تحذيرها
    İnanın, uyarmaya çalıştım. Open Subtitles و ثقوا بى ... لقد حاولت تحذيرهم
    Seni uyarmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولت تنبيهك
    Seni Paul hakkında uyarmaya çalıştım ama yine de onunla kaçtın. Open Subtitles حاولتُ تحذيرك من (بول) ولكنك فررتِ معه مع ذلك
    Seni dışarıdakiler konusunda uyarmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولت ان احذرك لما هو موجود بالخارج
    Sizi bu konuda uyarmaya çalıştım.. Open Subtitles لطالما حاولت تحذيركم من هذا ياشباب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more