Bilgisayarlar askeri ekipmanlarımızı da yönetiyor her şeyi füze rampalarından uydulara, nükleer savunma sistemlerine. | TED | الحواسيب تتحكم بمُعِدَّاتِنَا العسكرية، بكل شيء، من صوامع الصواريخ حتى الأقمار الصناعية وشبكة الدفاع النووي. |
Bunlar, direkt ya da direkt olmadan uydulara bağlı olan hayatımızı yaşamamıza olanak tanıyan şeyler. | TED | هذه الأمور العديدة التي تسهل حياتنا اليومية تعتمد بشكل مباشر أو غير مباشر علي الأقمار الصناعية. |
Bu Walker Sisteminin... izotoplara, uydulara ihtiyacı yok. | Open Subtitles | الآن , هذا النظام لا يعتمد على النظائر المشعة و الأقمار الصناعية |
Bu adrese erismek icin uydulara ihtiyacim olacak. | Open Subtitles | أريد صور بالقمر الصناعي لهذا العنوان |
Sadece uydulara verdiği hasar toplamda 100 milyar dolar olurdu. | Open Subtitles | خسائر الأقمار الاصطناعية وحدها قد تصل مئة بليون دولار |
Bütün uydulara sahip şu anda. | Open Subtitles | لديه كل الاقمار الصناعية فى حالة استعداد. |
uydulara erişiliyor ve son 12 aydaki termojenik hadiseler şekilleniyor. | Open Subtitles | الولوج إلى الأقمار الصناعية ورصد كل الحوادث الحرارية التي حدثت خلال 12 شهراً. |
Tüm alt yapıyı, sokak ışıklarından tut uydulara kadar yerle bir edebilirsiniz. | Open Subtitles | هل سيكون إنزال البنية التحتية بأكملها، من الشوارع إلى الأقمار الصناعية. |
Atmosferi değiştirecek uydulara sahip olmadıklarını biliyoruz ama bir düşün Clark. | Open Subtitles | نعم، لم يتمكنوا بعد من تشغيل الأقمار .... (الصناعية لتغيير جو الأرض، لكن بربك يا (كلارك |
Bu adrese erişmek için uydulara ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أريد صور بالقمر الصناعي لهذا العنوان |
Tüm uydulara ve kamera kayıtlarına erişim sağladım. | Open Subtitles | أتحرّى رصد الأقمار الاصطناعية وكاميرات المراقبة. |
Bize cep telefonlarına, mail hesaplarına, uydulara, trafik kameralarına bunun gibi şeylere giriş yapabilme imkanı sağlıyor. | Open Subtitles | ستمنح لنا امكانية الولوج علي الهواتف البريد الالكتروني, الاقمار الصناعية كاميرات المرور ,اشياء اكثر من هذا |