| Babanı etkilemek için uydurduğun şu saçma sapan hikaye için sana arka çıkmamı isteyeceksin. | Open Subtitles | تريدني أن أسايرك بقصة غبية إختلقتها لتبهره |
| Kendi uydurduğun bir kızla yatmanın imkânı yok. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعاشر فتاه أنت إختلقتها |
| Kendi uydurduğun bir kızla yatmanın imkânı yok. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعاشر فتاه أنت إختلقتها |
| Kafandan uydurduğun oğlun ve ona verdiğin lösemi ile ilgili konuşmayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا عدم التحدث عن الابن الذي اختلقته والذي أعطيته سرطان دم مختلق |
| Hidell, uydurduğun isim. | Open Subtitles | هيدل هو الاسم الذي اختلقته |
| Vay canına. Bu senin uydurduğun hikayeden daha iyi. | Open Subtitles | مذهل, هذه أفضل بكثير من القصة التي إخترعتها |
| "senin uydurduğun saçmalık" olarak mı değiştirdik? | Open Subtitles | الحقيقة المؤكدة" إلى "تفاهات انتَ إخترعتها " ؟ |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 