Kaçınız bir yolu bulmak için bir harita uygulaması kullanmadı? | TED | كم منكم لم يستخدم قط التطبيق الخاص بـالخرائط للعثور على الاتجاهات؟ |
Greiss uygulaması Florida'nın her bölgesinde kabul görür mü? | Open Subtitles | هل هذا التطبيق مقبول حتى .بأي مقاطعة بفلوريدا؟ |
Ancak yine de prototipimiz ile gerçek hayatta uygulaması arasında kayda değer bir fark var. | Open Subtitles | ولكن لا يظل هناك فجوة خطيرة بين النماذج وأي تطبيقات واقعية. |
Küçük bir araştırma yapsalardı piyasada zaten üç farklı takoz uygulaması olduğunu görebilirlerdi. | Open Subtitles | بحثٌ عالسريع ، كان ليريهم بأنّه هنالك 3 تطبيقات لذلك في الماركت |
Gitarımı, Rock Composer uygulaması ile kullanıyordum, tüm olup biten kaydedildi. | Open Subtitles | كُنت ألعب بجيتاري على تطبيق التلحين خاصتي وقُمت بتسجيل كل الأمر |
Teknisyen, bir telefon uygulaması yapar ve uygulamayı hızlıca ve pahalıya satar. | TED | كشخص مهتم بالتقنية صمم تطبيقاً للمحمول وباعه بسرعة مقابل الكثير من المال. |
Evlatlık ailesine veya aracısına nasıl ve ne zaman uygulaması gerektiğini anlatmasını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتها ان عليها عرض الطريقة على الاباء بالتبني، أو على الاقل للسمسار، كيف و متى تطبيقه |
Bugün bilmediğimiz bir çok uygulaması ortaya çıkacaktır. | TED | سوف تظهر العديد من التطبيقات الجديدة التي لا نعرفها اليوم. |
Ses uygulaması kuruldu duyulan her sesi kayıt edecek. | Open Subtitles | حسناً التطبيق لتفعيل الصوت لذا سوف يسجل أي صوت يقوم بسماعه |
Sen, herkese uygulaması olduğunu ve eğer bir arkadaşlarına tavsiye ederlerse Waldo için küçük bir fes açtığını hatırlat. | Open Subtitles | دائما ذكر الناس بأن يحصلو على التطبيق الالكترونى حتى ينتشر و يرشحوه لاصدقائهم و هكذا |
Mesaj atacaktım ama telefonda çorba gönderen yerin uygulaması yoktu. | Open Subtitles | كنت استطيع ان ارسل رسالة نصية ليوصلوا لك هذا الحساء لكني لا املك التطبيق الذي يوصل الحساء |
Jimmy Butler randevu uygulaması gibi bir fikrim var. | Open Subtitles | أنا أفكر جيمي باتلر التي يرجع تاريخها التطبيق. |
Senin bu "Satıcı" uygulaması, biraz şaibeli görünüyor. | Open Subtitles | هذا التطبيق موزع لك، وهذا يبدو شادي قليلا. |
Onu görmedim çünkü iz sürme uygulaması açıktı. | Open Subtitles | لم أنتبه لها لأني كنتُ منشغلاً مع التطبيق الذي وجد العنوان |
Yerde kulaklarımız olacak ve belki kaza ile telefonunda Truva Atı tarzı dinleme uygulaması olabilir. | Open Subtitles | لدينا آذان فى الأرضيه وربما بمحض الصدفه على طريقه فايروس حصان طرواده تطبيقات للتنصت على هاتفه آيضا |
Ancak yine de prototipimiz ile gerçek hayatta uygulaması arasında kayda değer bir fark var. | Open Subtitles | ولكن لا يظل هناك فجوة خطيرة بين النماذج وأي تطبيقات واقعية. |
Telefondan bir randevu uygulaması kullanıyor. | Open Subtitles | إنّه يستخدم تطبيق ما من تطبيقات المواعدة على هاتفه |
İnsan kültrünü incelemek için yapılan çok yoğun bir veri toplama analizi uygulaması. | TED | إنه تطبيق تحليل لمجموعة البيانات الهائلة الحجم لدراسة الثقافة البشرية. |
Bu gördüğünüz ise, afet kurtarma timlerinin haritalama uygulaması. | TED | وهذا تطبيق رسم خرائط للاستجابة للكوارث. |
Ama kitabımda onun teorilerinin belirtdikleri şekilde uygulaması yok. | Open Subtitles | لكن نظرياته لم تجد تطبيقاً كما حدث في كتابي |
Çünkü Leo Szilard çok korktuğu Nazi projesinin Einstein'ın kendisinin keşfettiği bir şeyin bir uygulaması olduğunu açıklamak için gelmişti. | Open Subtitles | لأنّ "ليو زيلارد" أوضح أن المشروع النازي الذي خاف منه للغاية كان تطبيقاً لشيء اكتشفه "آينشتاين" بنفسه. |
Amerikalı siyasi karikatürist Mark Fiore'nin hiciv uygulaması ABD'de sansürlenmişti. Birkaç Apple çalışanı uygulamanın bazı grupların gücüne gidebileceğini düşünmüş. | TED | رسام الكاريكاتير السياسي الأمريكي مارك فيوري أيضاً تعرض لمنع تطبيقه الهجائي الساخر في الولايات المتحدة لأن بعض العاملين في آبل كانوا قلقين من كونه يسيء لبعض المجموعات. |
İlk uygulaması ise askeri alanda görünmemezlik üzerine olması muhtemel | Open Subtitles | من المرجح أن تكون التطبيقات الأولى للتسلل العسكري |