Boston Belediye Başkanı Menino'ya göre şehrin en büyük sorunlarından biri gençler için uygun fiyatlı konutun olmaması. | TED | العمدة مينينو في بوسطن يقول إن نقص الإسكان بأسعار معقولة للشباب هو أحد المشاكل الكبرى التي تواجهها المدينة. |
Fakat ben ücretsiz, kaliteli eğitim, uygun fiyatlı, yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, gıda güvenliği aracılığıyla iş gücü gelişimine yatırım yapan bir ülkenin ulusal kalkınma programını hızlandıracağını savundum. | TED | لكن قمت بحملة أن الأمة التي تستثمر في تنمية الرأسمال البشري عن طريق التعليم النوعي المجاني، وخدمات رعاية صحية بأسعار معقولة وعالية الجودة والأمن الغذائي سيسّرع برنامجها التنموي الوطني. |
Bu durumda ise telefonlar, Celtel onları çok daha uygun fiyatlı hâle getirmeden önce pahalıydı. | TED | لقد كانت الهواتف باهظة الثمن قبل أن تأتي سيلتيل وتجعلها في متناول اليد. |
Ama Samsung, Kia ve Hyundai gibi şirketlerin çok daha fazla insan için nesneleri çok daha uygun fiyatlı hâle getiren yeniliklere yatırım yapmasıyla Güney Kore en sonunda zengin oldu. | TED | لكن بمجرد أن شركات مثل سامسونغ وكيا وهيونداي استثمرت في الابتكارات على نحوٍ جعل من الاحتياجات في متناول اليد للغالبية العظمى من السكان، صارت كوريا الجنوبية، في نهاية المطاف، دولةً مزدهرة. |
En uygun fiyatlı muhafazamız budur. | Open Subtitles | هذا من أرخص المستوعبات لدينا |
Otoban üzerinde uygun fiyatlı tam donanımlı bir motelin numarası var. | Open Subtitles | هناك العديد من الفنادق الصغيرة على طول الطريق بأسعار معقولة. |
Hesaplar artık düzene girdiği için, ev gayet uygun fiyatlı. | Open Subtitles | بأسعار معقولة الآن وكل شيء في متناول اليد. |
Aile şirketi olan ve 10 yıldır faaliyet gösteren Dan's Auto Collision, mükemmel bir ustalıkla dürüst, uygun fiyatlı hizmet sunuyor. | Open Subtitles | العائلة تمتلكها وتُشغلها لمدة عشر سنوات شركة دان لتصادم السيارات تُوفر الخبرة الحرفية والأمانة ، والخدمة بأسعار معقولة |
...eğitim, sağlık, uygun fiyatlı konutlar, iş sahası yaratımı, iklim değişikliği, göç, bütçenin dengelenmesi ve borç azaltımı hususlarında. | Open Subtitles | تويتر يعتقد أنه ينال منهم ،التعليم العام، والرعاية الصحية ،والسكن بأسعار معقولة خلق فرص العمل، وتغيير المناخ، والهجرة |
Kenya kıyafetlerinin uygun fiyatlı seri üretimini Kenyalı tüketiciler için mümkün kılmamız gerek böylece kullanılmış ithal ürünlere bel bağlamamız gerekmez. | TED | نحتاج إلى أن نجعل هذا ممكنًا من أجل زيادة إنتاجيةِ الأزياء الكينية بأسعار معقولة للمستهلكين الكينيين، وبالتالي لا نعتمد على الواردات المستعمَلة. |
Şirket, bölgedeki en yoksul ve en yozlaşmış ülkelerden bazılarında -- Kongo, Malavi, Sierra Leone ve Uganda gibi ülkelerden bahsediyorum -- milyonlarca Afrikalı için uygun fiyatlı cep telefonu ve iletişim hizmeti sundu. | TED | زوّدت الشركة الأسواق بهواتف وخدمات خلويّة في متناول اليد إلى ملايين الأفارقة، في أنحاء دوَلٍ من أفقر البلدان وأشدّهـا فسادًا في المنطقـة أقصد بلدانًا مثل: الكونغو ومالاوي وسيراليون وأوغندا. |
Nesneleri uygun fiyatlı hâle getiren ve çok daha fazla insana erişilebilir kılan işlere yatırım yapmak bu nadirliğe saldırıyor ve hükûmetlerin ekonomilerine yeniden yatırım yapmaları için gelir yaratıyor. | TED | إن الاستثمار في مجالات الأعمال التي تجعل الاحتياجات في متناول اليد ويسهّل الوصول إليها من الغالبية العظمى للسكان لَهوَ هجـوم على الندرة وييسّر على الحكومات إعادة استثمار العوائد في كياناتها الاقتصادية. |
Yapmaya çalıştığımız işin bir parçası olabilmeniz için açık kaynaklı robotik yazılımın yanı sıra 300 dolarlık A.R. uçaklar ve sadece 17000 dolarlık Suitable Technologies naklen iletişim gibi uygun fiyatlı satışa hazır robot platformları temin ediyoruz. | TED | نحن نقدم برامج روبوتية متاحة بسهولة وفى متناول اليد مثل طائرة التحكم عن بعد (ايه.آر)، 300 دولار، شعاع التكنولوجيات المناسبة، 17,000 دولار فقط، بالإضافة إلى برمجيات روبوتية مفتوحة المصدر حتى يمكنك أن تكون جزءًا مما نحاول أن نفعل. |
Bu elimizdeki en uygun fiyatlı muhafazadır. | Open Subtitles | هذا من أرخص المستوعبات لدينا |
Bu en uygun fiyatlı muhafazadır. | Open Subtitles | هذا من أرخص المستوعبات لدينا |
Bu elimizdeki en uygun fiyatlı muhafazadır. | Open Subtitles | هذا من أرخص المستوعبات لدينا |