Boo ancak geceleri herkes uykudayken zifiri karanlıkta dışarı çıkıyor. | Open Subtitles | بوو" يخرج فقط أثناء الليل" عندما تكون نائماً والظلام دامس |
Boo ancak geceleri herkes uykudayken zifiri karanlıkta dışarı çıkıyor. | Open Subtitles | بوو" يخرج فقط أثناء الليل" عندما تكون نائماً والظلام دامس |
Yaşlı adam uykudayken parti veriyorsunuz ha? | Open Subtitles | سوف تتركون والدكم نائماً بينما تبدأون الحفلة، أليس كذلك ؟ |
Bizi uykudayken öldürmeyi düşünüyor olabilir. | Open Subtitles | علينا أن نأخذ فى الأعتبار بأنه ربما يقتلنا ونحن نائمون |
Sen uykudayken seni koruruz. | Open Subtitles | ونقود سيارات الأسعاف لكم ونحرسكم وأنتم نائمون |
Ailesi uykudayken hepsini acımasızca öldürmüş. | Open Subtitles | أخبرني للتو أنه قتل بوحشية عائلته بأكملها وهم نائمين |
uykudayken ölmek bizim gibilerin pek bulamadıkları bir lükstür. | Open Subtitles | الموت أثناء النوم هو نعمة يندر أن يحصل عليها أمثالنا |
Bunları sen uykudayken uyguluyordum sana. | Open Subtitles | كنت دائماً احقنك بها أثناء نومك |
Pencerelerimizden bakan, küçük bir peşinde... sen uykudayken yüzüne el feneri tutan biri. | Open Subtitles | إنه ينظر من خلال النافذة ،ويلعب لعبة صغيرة يوجه بعض الضوء على وجهي .بينما كنتُ نائماً |
Gün ağarırken, çoğunluğu hâlâ uykudayken üzerlerine saldırdık. | Open Subtitles | هاجمناهم عند الفجر بينما مازال معظمهم نائماً |
- uykudayken hayır. | Open Subtitles | - ليسَ إن كُنتَ نائماً |
Siz uykudayken sizi koruyoruz. Bizimle dans etmeye kalkmayın. | Open Subtitles | ونقود سيارات الأسعاف لكم ونحرسكم وأنتم نائمون |
Bu kadar sıra dışı olan ise rüzgar tünelinin çok elektrik kullandığı ve verimli olmadığı dönemlerde testlerinin sadece tüm ülke uykudayken yapılması. | Open Subtitles | وما جعلها إستثنائيه هي لونها الذي يشبه الظلام وأستعملت في الايام الولى حيث هنالك الكثير من الكهرباء ويمكن قيادتها فقط عندما يكون بقية الناس نائمون |
uykudayken, bilinçaltımız önerilere karşı daha da duyarlıdır. | Open Subtitles | أجل، اللاشعور لدينا هو أكثر عرضةً للاقتراح بينما نكون نائمين |
Orada 5'i çocuk 24 müslüman uykudayken, Amerikan Piyadeleri tarafindan vurulmustu. | Open Subtitles | من بينهم خمسة أطفال برصاص القوات الأمريكية بينما كانوا نائمين في فراشهم |
Onları arabalarında uykudayken bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدناهم في سيارتهم نائمين |
Uyurken yürüme, uyurken konuşma, uykudayken yemek yeme. | Open Subtitles | لدينا السّرنمة ، التكلّم أثناء النوم الأكل أثناء النوم |
Bir gün uykudayken seni boğacağım! | Open Subtitles | يوماً ما سوف أخنقك أثناء نومك. |