Fakat farklı bir cevap, farklı türde bir cevap, aşağı yukarı iki bin yıllık kış uykusuna yatmış, son zamanlardaki en büyük başarıya sahip bir cevap. | TED | لكن إجابة مختلفة، نوع مختلف من الجواب، بقيت في سبات عميق ما يقارب 2000 سنة، حققت نجاحا كبيرًا مؤخرًا. |
Bir kez daha, ağır ağır ormana doğru hareketleniyor uygun bir barınak aramak üzere soğuk ve karanlık aylar boyu kış uykusuna yatabileceği. | Open Subtitles | مرة أخرى بتثاقل نحو الغابة بحثا عن ملجأ شتوي مناسب ليدخل في سبات خلال الفصل البارد والأشهر المظلمة التي تلوح في الأفق |
Tüm o sevimliliğiyle kış uykusuna yatmış ve orada sıkışmış. | Open Subtitles | إنه ظريف و يعتمد على السبات و هو تمسك بكِ. |
Kurutulmuş et mi? Evet, hiperfazi evresindeydi, kış uykusuna girmeden önce bulabildiği her şeyi yiyordu. | Open Subtitles | يأكل أي شيء يجده استعداداً للسبات الشتوي |
Uykusunda gidip, bütün keçilerini sağıp sonra tekrar uykusuna dönen bir adam biliyordum. | Open Subtitles | أعرف رجل مرة نهض حلب كلّ عنزاته وبعد ذلك ذهب عائدا إلى سريره. كلّ ذلك كان في نومه |
Baba olarak yapabileceğin en sevgi dolu şey Sara'nın nihai uykusuna geri dönmesini sağlamak. | Open Subtitles | إن أبلغ فعل ينُم عن الحبّ بوسعك، هو أن تردّ (سارّة) لمثواها الأخير. |
Yarından itibaren herkes saat 2'de öğle uykusuna yatıyor. | Open Subtitles | ابتداءً من يوم غد، الساعة الثانية غفوة للجميع |
Sıcaklığın 0'ın altına hiç düşmediği yerin altında kış uykusuna yatarak hayatta kalabildi. | Open Subtitles | نجا من الشتاء بسباته تحت الأرض حيث الحرارة لا تهبط عن الصفر مطلقاً |
Ayılar gibi kış uykusuna yatabilseydik harika olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون رائعا أن يصبح بإمكاننا البيات الشتوي كالدببة؟ |
Diğer ayıların aksine pandalar besinleri depolayamadıklarından kış uykusuna yatamazlar. | Open Subtitles | على خلاف الدببة الأخرى، الباندا لا يستطيع تسمين نفسه ويعيش في سبات خلال الشتاء. |
Sıcaklıklar sıfırın altına inmeye başladığında geniş yapraklı orman bitkileri ilkbahara kadar kış uykusuna yatar. | Open Subtitles | عند إنخفاض الحرارة ما دون التجمّد تسكن نباتات غابة أشجار الأوراق العريضة وتدخل في سبات حتى الرّبيع |
Orada kış uykusuna yatıyorlar sabit şekilde ta ki ilkbahar güneşi; toprağı, onları uykularından uyandıracak kadar ısıttığında. | Open Subtitles | هناك سيغطّون في سبات شتوي هامد و متواصل حتى تقوم شمس الربيع بتدفئة التربة بشكل كافي |
Ayı şu an bir araştırma merkezinde... kış uykusuna yatmış durumda. | Open Subtitles | ذلك الدب من الواضح أنه يغوص في سبات شتوي في منشأة بحوث |
Maraton'dan sonra, bir süreliğine kış uykusuna geçtik, bilirsiniz. | Open Subtitles | فنحن ندخل بما يشبه السبات بعد انتهاء السباق |
Ayılar işi biliyor. Kış uykusuna yatıyorlar. | Open Subtitles | هذا يحدث معها أيضا حيث أنها تدخل في السبات |
Marmotlar şu anda kış uykusuna yatmış olsa da, kunduzlar hâlâ aktiftir ve kış boyunca aktif kalacaklardır. | Open Subtitles | وبينما سيدخل الغـرير فى حالة السبات القنـدس مازال نشيط ... وسيظل على هذا النحو على مدار الشتاء |
Ama dev panda, kış uykusuna yatacak kadar yağ depolayamaz. | Open Subtitles | لكن "الباندا" العملاقة لا تستطيع أن تسمن بما يكفي للسبات. |
Müstakbel Yılın Korsanının güzellik uykusuna ihtiyacı var. | Open Subtitles | قرصان السنه المستقبلي يحتاج الى نومه الجميل |
Yapabileceğin en şevkatli şey Sara'yı son uykusuna tekrar yatırmak olacaktır. | Open Subtitles | ابنتك حيّة تُرزق. ،إن أبلغ فعل ينُم عن الحبّ بوسعك .هو أن تردّ (سارّة) لمثواها الأخير |
Spencer'da öyle. Belki ikisini de öğlen uykusuna yatırırsın. | Open Subtitles | سبنسر كذلك ، ربما لاحقاً قد تقومين بوضعهم في السرير ليأخذوا غفوة |
Babam Odin uykusuna yattı. | Open Subtitles | أبي دخل بسباته المعتاد |
Böyle sürüngenler kuraklıkta yaşayabilirler. Zor zamanlar boyunca etkili bir şekilde kış uykusuna yatarlar. | Open Subtitles | مثل تلك الزواحف يمكنها أن تنجو من مواسم الجفاف بوساطة البيات بشكلٍ فعال خلال أوقات العسرة |
Ayrıca kış uykusuna hazırlandığı için bunun iki katını yiyebilir. | Open Subtitles | و بما أنه يبيت في الشتاء باستطاعته أكل اثنين من هذا |
Özür dilerim. Biraz güzellik uykusuna yatmam gerekti. | Open Subtitles | أنا آسفة، اضطررت لأخذ بعض القيلولة |
Ayılar kuş uykusuna rahat yatacak tabii Pasifik somonları destansı göçlerini, doğanın muazzam olaylarından birini, devam ettirebildikleri sürece. | Open Subtitles | تبيت الدببة بيسر كلّ عام طالما كان سلمون المحيط الهاديء قادراً على مواصلة رحلته الملاحمية إحدى أعظم أحداث الطبيعة |
Kış uykusuna yatmış bir ayıyla aynı mağarada olmaya benziyor. | Open Subtitles | كأنك تتواجد في كهف رفقـة دب في سُبات ، أتعلم ؟ |