Ama bu gizlilik ve... ..göreviniz arasında bir uyuşmazlık var. | Open Subtitles | ولكن من المؤكد وجود تناقض بين هذه السرية وبين مهنتك |
Yakınlarıyla ilgili dosyada bir uyuşmazlık gördüm, bu yüzden daha fazla tetkik için bilgileri gönderdim, daha sonra soygunu doğrulayan bu telgrafı yolladılar. | Open Subtitles | لقد رأيت تناقض في ملفه لذا فقد أرسلت في طلب المزيد من المعلومات وقد أُرسل لي هذه الخطابات التي تؤكّد السرقة |
- Hayır, uyuşmazlık çözümünde uzmanlaştım. Ailemin işine çok yarıyor. | Open Subtitles | تخصصت بفض النزاعات و هو تخصص مفيد في أسرتي |
Ben sadece geri uyuşmazlık çözümünde var ve her iki tarafta da yaralandı . | Open Subtitles | ,انا عدت للتو من جلسة فض النزاعات و الامر مؤلم بالنسبه للطرفين |
Farklı ülkelere ve farklı para birimlerinde yapılan havaleler gerçekten de pahalı: uyuşmazlık. | TED | إن تحويل الأموال عبر الحدود و لعملات أخرى تكلفتها عالية: معوقات. |
Hindistan'daki bir girişimci, dakikalar içerisinde online bir iş kurabiliyor. Ama borç alması ve borç tahsili zor oluyor: uyuşmazlık. | TED | تستطيع سيدة الأعمال في الهند أن تنشئ عملًا تجاريًا على الإنترنت خلال دقائق، ولكنها تجد صعوبة في أخذ القروض و استلام الأموال: معوقات. |
Fakat, bu iki vücut arasında pek çok uyuşmazlık var. | Open Subtitles | ولكن هنالك تناقضات عدّة بين مجموعتي أعضاء الجسم |
Ve bu, kız arkadaşımla aramda çok büyük bir uyuşmazlık olmasına neden oldu. | Open Subtitles | وهذا في الواقع أحد أسباب أكبر النزاعات... مع صديقتي لأنها فقط نظرت إلي وقالت: |
Celeste Serrano, "uyuşmazlık Kararı" hakkında bir seminer veriyor. | Open Subtitles | تقوم بحلقات دراسية في "سيليست سورانو" لحل النزاعات |
Sonuncusunda da hiçbir uyuşmazlık yakalayamadın mı? | Open Subtitles | تَلمحُ أيّ تناقضات على نهايتِكِ؟ |