Savcılık, uyuşturucu kaçakçılığından arıyor. | Open Subtitles | النائب العام يرغب بالإمساك به لتهريب المخدرات |
Sizden son haber aldığımda, uyuşturucu kaçakçılığından Teksas'ta hapisteydiniz. | Open Subtitles | آخر ما وصلني عنكما ، أنّكما كنتما في سجن تيكساس لتهريب المخدرات |
Adam hakkında uyuşturucu kaçakçılığından dört tutuklama emri var. | Open Subtitles | لدية أربع أوامر محكمة لتهريب المخدرات. |
Gim Seon Ho'yu uyuşturucu kaçakçılığından tutuklamak için daha kesin kanıtlar lazım. | Open Subtitles | للقبض على مهرب مخدرات مثل كيم سون هو تحتاج لتقبض عليه بالجرم المشهود مع وجود دليل |
Danny uyuşturucu kaçakçılığından aranan bir kanun kaçağı. | Open Subtitles | "داني" مجرد مهرب مخدرات هارب من العدالة |
Yasadışı yabancılar hakkında kitap yazmak için Meksika'ya gidip uyuşturucu kaçakçılığından hapse giriyor. | Open Subtitles | هذا ما أقصده. لقد ذهب للمكسيك ليكتب عن الهجرة غير الشرعية ثم يُسجن بتهمة تهريب المخدرات. |
uyuşturucu kaçakçılığından narkotik bugün tutukladı onu. | Open Subtitles | وحدة مكافحة المخدرات إعتقلته اليوم بتهمة تهريب المخدرات |
uyuşturucu kaçakçılığından suçlu bulundun. | Open Subtitles | أنت مذنب لتهريب المخدرات |
Şu anda Orta Avrupa'nın her tarafında, ...uyuşturucu kaçakçılığından banka soygununa ve insan kaçakçılığına kadar her şeyde parmakları var. | Open Subtitles | الآن، هم يسيطرون على كل شيء ابتداءً من تهريب المخدرات حتى سرقة البنوك الى الإتجار بالبشر في جميع انحاء أوروبا الوسطى |
uyuşturucu kaçakçılığından tutuklanmış ama geçen sene beraat etmiş. | Open Subtitles | ،اعتقل بسبب تهريب المخدرات لكن اسقطت التهم السنة الماضية |