Ailemin özgürlüğü için her şeyi yaptım, çok yaklaşmıştık, ama ailem Güney Kore konsolosluğunun biraz uzağında hapse atılmıştı. | TED | فعلت كل شيء لأحرر عائلتي وكدنا أن نفعلها لكن عائلتي زجت في السجن على بعد مسافة قصيرة من سفارة كوريا الجنوبية. |
Ordu daha yakın zamanda bunlardan birkaç tane Irak'a gönderdi, böylece tepenin çeyrek mil uzağında sahte birlik hareketleri yapabiliyorlar. | TED | لدينا التطبيقات العسكرية – استعملت للتو بعض هذه في العراق حيث يمكنك أن تصدر تحركات وهمية لقوات على بعد ربع ميل على تلة |
CTU, bombayı koordinatların birkaç metre uzağında patlatabilmiş. | Open Subtitles | لقد استطاعت الوحدة تفجير القنبلة على بعد امتار من منطقة الانفجار |
Guinevere Bir, gezegenin 5,000 mil uzağında bir noktadan yayın yapıyordu. | Open Subtitles | كانت جوينيفير واحد تبث من موقع على بُعد 5000 ميل عن الكوكب |
Beynimde bir kan pıhtısı var anevrizmanın bir kaç inç uzağında. | Open Subtitles | .هناكجلطةدمويةفيمخي. علي بُعد انشات من النخاع |
Kentin uzağında bulunan gösterişsiz bir otele gitmek üzere bir taksiye biner. | Open Subtitles | واستقلت تاكسى الى فندق صغير فى منطقة معزولة بعيدة عن المدينة |
Otoyol devriyesinin onu aradığı yerin hemen birkaç metre uzağında... | Open Subtitles | على بعد ياردات فقط من حيث دوريات الطرق السريعة كانوا يبحثون عنه. |
Şüphelinin tarifini bulduk... Gri bir araba kullanan, siyah takım elbiseli bir adam. Limanın 7km uzağında, 16 nolu otobanda görüldü. | Open Subtitles | لدينا بلاغ من صاحب شاحنة لنفس المواصفات وهي على بعد خمسة أميال شمالآ |
Ox Yolu'ndaki tren yolunun 300 metre kadar uzağında duruyor. | Open Subtitles | إنها موجودة على بعد 300 ياردة من قضبان السكك الحديدية, أليس كذلك؟ |
Küçük kızım yalnız başına ve korku içinde evimin 10 kilometre bile uzağında olmayan yol kenarındaki sığ bir çukurda öldü. | Open Subtitles | إبنتي الصغيرة ماتت خائفة ولوحدها بمصرف بجانب الطريق على بعد عشر دقائق من بيتي |
O evin yirmi km. uzağında, sekiz yaşında bir çocuk hastaneye kaldırılmış. | Open Subtitles | ها نحن كان هناك ولد بعمر 8 سنوات أدخل إلى مستشفى على بعد 13 ميلا من تلك الحجرة |
O evin yirmi km. uzağında, sekiz yaşında bir çocuk hastaneye kaldırılmış. | Open Subtitles | ها نحن كان هناك ولد بعمر 8 سنوات أدخل إلى مستشفى على بعد 13 ميلا من تلك الحجرة |
Galiba otoyolun 6-7 km uzağında. | Open Subtitles | على بعد حوالي أربعة أو خمسة أميال من الطريق السريع |
Selbyville'in 45 km uzağında 5 kez tecavüzden hüküm giymiş. | Open Subtitles | أدين بخمس حالات اغتصاب حصلت على بعد 30 ميلا في سيلبيفيل |
Bunu yangının merkezinin 2 metre uzağında bulduk. | Open Subtitles | حسناً, سوف نجدها على بعد 7 اقدام من المصدر |
Buranın yaklaşık 25 mil uzağında nükleer bomba patladı. | Open Subtitles | عمَ تتحدث؟ لقد انفجرت قنبلة نووية للتو على بُعد 25 ميلاً من هنا |
Bulundukları yerin bir mil uzağında. | Open Subtitles | هذا على بُعد ميل من المكان الذى يبحثون فيه |
Evet, evin 5 km uzağında liman işçileri bulmuştu. | Open Subtitles | أجل، لقد انتهى بي الحال أنِّي وُجِدتُ من قِبل بعض عُمّال الميناء على بُعد ثلاث أميال من المنزل |
İlk olarak, burası olması gereken satış yüzdesinin çok uzağında. | Open Subtitles | والان اود اخباركم ان الارقام الرئيسية بعيدة عن مايجب ان تكون عليه. |