Baban çok uzak bir yerden geliyor ve orada kalması gerekirdi. | Open Subtitles | والدك اتى من مكان بعيد جداً وكان عليه ان يبقى هناك |
Eğer buraya çok ama çok uzak bir yerden gelmek istiyor olsaydınız... belki bir uzay aracına ihtiyacınız olmayabilirdi. | Open Subtitles | إذا أردت المجيء هنا من مكان بعيد جدا ربما لست بحاجة للانتقال في سفينة فضاء |
Sizinle evden çok ama çok uzak bir yerden konuşuyorum. | Open Subtitles | إننى أتحدث إليكم من مكان بعيد للغاية عن الوطن |
Buradan çok uzak bir yerden geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنك جئت من مسافة بعيدة عن هنا |
Sanki uzak bir yerden beni çağırıyorsun gibi geldi. | Open Subtitles | شعرت بأنك تنادينني من مسافة بعيدة. |
Gitarda yeni yeteneğimizi tanıtmaktan memnuniyet duyarız... harika ... uzak bir yerden... | Open Subtitles | يسرنا أن نقدم موهبة جديدة رائعة ...عاوف الغيتار الرائع من ... مكان بعيد |
uzak bir yerden geliyor. | Open Subtitles | نعم , بعض الاحيان, لأنها من مكان بعيد |
Onlar gezgin, Ke'ra, çok uzak bir yerden. | Open Subtitles | إنهم مسافرين يا كيرا , من مكان بعيد . |
Drew, iyiliğin için, umarım beni çok uzak bir yerden arıyorsundur. | Open Subtitles | درو)، لمصلحتك، أتمنى أنك اتصلت بي) من مكان بعيد نعم، نعم. أنا حقا آسف يا رجل. |
Çok uzak bir yerden gelmedir. | Open Subtitles | إنّها من مكان بعيد. |
Sana bunu söylemiştim, o çok uzak bir yerden geldi. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أخبرتك إنّه من مكان بعيد جداً |
Çok uzak bir yerden geliyorum. | Open Subtitles | أنا من مكان بعيد جداً |