Bundan uzaklaştık ve nasıl yapıldığını bildiğimiz tek şeye yöneldik: Yazılıma başladık. | TED | وهكذا ابتعدنا عن ذلك وقمنا بفعل الشيء الوحيد الذي عرفنا فعله: بدأنا في بناء برنامج. |
Türbülansa girdiğimiz ana kadar, bin mil kadar uzaklaştık. | Open Subtitles | بعدها حدث اضطراب، لقد ابتعدنا ألف ميل عن وجهتنا |
Köyden çok uzaklaştık. Pelops bunu yasaklar. | Open Subtitles | لقد إبتعدنا جدا عن القرية بيلوبس يمنع ذلك |
- İpimiz bitmek üzere. - Çok uzaklaştık. | Open Subtitles | الحبل خاصتنا ينتهي هنا - لقد إبتعدنا للغاية - |
Polisi bile aramadan nasıl olurda oradan uzaklaştık. | Open Subtitles | كيف رحلنا من هناك دون الاتصال بالشرطة حتى |
uzaklaştık ya birkaç sorunu çözmeye çalıştık kapılarımızı bulduk. | Open Subtitles | لا, نحن كُنّا بعيدين, محاولين حل بعض الاشياء, العثورعلىأبوابنا. |
Pekâlâ. Belli ki seni rahatsız eden bir şey var. Polislerden de uzaklaştık. | Open Subtitles | حسناً، تناولت الطعام الآن ورجال الشرطة بعيدون |
Kayıp kızları bulacaksak duramayız. Çok uzaklaştık. | Open Subtitles | ليس إن كنا سنجد البنات المفقودة نحن نبتعد كثيراً |
Doğadan çok uzaklaştık kalite ve hayvanların iyiliği gibi konuları görmezden geliyoruz. | Open Subtitles | لقد ابتعدنا كثيرا جدا عن طريقة التكاثر الطبيعية الرفق بالحيوان ونوعية اللحم أصبحت أمور ثانوية |
Sonra 2011'de, güneşten o kadar uzaklaştık ki aracın bir sorunu olsa artık kurtaracak bir şey yapamayacağımız kadar. Bu yüzden hibernasyona geçtik. | TED | وفي عام 2011، ابتعدنا كثيرًا عن الشمس لدرجة أنه في حال أصاب المركبة عطلٌ ما، فإننا لم نكن لنتمكن من إنقاذها. لذا، فقد دخلنا في حالة سبات؛ |
Ama ikimiz de saf inançtan uzaklaştık. | Open Subtitles | ومع ذلك ابتعدنا عن الإيمانِ الصافي |
Kapılar kapandı ve çoktan girişten uzaklaştık bile. | Open Subtitles | الباب موصد ولقد ابتعدنا عن محطة الطيران |
Yeterince uzaklaştık. Onu buraya koyup kazmaya başlayalım. | Open Subtitles | ابتعدنا بما يكفي فلنضعها و نبدأ بالحفر |
On yıl önce başlayan bu hareketin kökeninden ve hatta sadece bir yıl önce başlayan etiketle niyetlenen amaçtan öylesine uzaklaştık ki bazen insanların konuştuğunu duyduğum Me Too hareketi bana çok yabancı geliyor. | TED | لقد ابتعدنا كثيرًا عن أصول هذه الحملة التي بدأت قبل 10 سنين مضت، وكذلك عن نوايا الوسم الذي نشرناه قبل سنة، لدرجة أنّ حملة "أنا أيضًا" التي يتحدث بعض الناس عنها اليوم تبدو لي غير قابلة للتعرف عليها. |
Kamptan neden bu kadar uzaklaştık? | Open Subtitles | لمَ إبتعدنا كثيراً عن المعسكر؟ |
Hayır, bence yeteri kadar uzaklaştık. | Open Subtitles | كلّا, أظن بأنّنا إبتعدنا بما يكفي |
Sanırım yeterince uzaklaştık. | Open Subtitles | أعتقد أننا إبتعدنا بما فيه الكفاية |
Sonra bir özel uçak tuttuk, ve şehir merkezinden uzaklaştık. | Open Subtitles | إستأجرنا هذا الرجل مع طائرة خاصة وبعد ذلك رحلنا إلى الريف |
Jipte birkaç dakika oturdu. Sonra arabaya döndü ve oradan uzaklaştık. | Open Subtitles | جلس في الشاحنة لبضعة دقائق، حينما وصل لسيّارتنا، رحلنا |
Öylece... uzaklaştık... Onu orada bıraktık anne. | Open Subtitles | لقد رحلنا و تركناها هناك فقط يا أمّي. |
Şok noktası için yeterince uzaklaştık mı? | Open Subtitles | هل نحن بعيدين كفاية للانتقال البُعَدي؟ |
Ondan çok uzaklaştık. Bizi yakalamasına imkân yok. | Open Subtitles | نحن بعيدين عنه لايمكنه اللحاق بنا |
Bak, fazla uzaklaştık. Üs kampa gideceğiz. | Open Subtitles | نحن بعيدون علينا الذهاب للمخيم |
Kayıp kızları bulacaksak duramayız. Çok uzaklaştık. | Open Subtitles | ليس إن كنا سنجد البنات المفقودة نحن نبتعد كثيراً |