"uzay boşluğuna" - Translation from Turkish to Arabic

    • للفضاء
        
    • في الفضاء
        
    • الفضاء العميق
        
    • الى الفضاء
        
    • إلى الفضاء
        
    • أعماق الفضاء
        
    Eğer başarıya ulaşırlarsa, basınç emniyetini geçersiz kılarlar ve hepimizi uzay boşluğuna yollarlar. Open Subtitles إذا نجوا فسيقومون بالهيمنة علي نطاق أمان الضغط وتعرضينا كلنا للفضاء
    3 Kasım 1957'de uzay boşluğuna fırlatıldı. Open Subtitles أطلقت للفضاء الخارجى في الثالث من نوفمبر سنة 1957
    uzay boşluğuna gideceğiz ve orada yaşamaya başlayacağız. TED سنغامر في الفضاء الخارجي، وسنبدأ بالسكن في الفضاء الخارجي.
    uzay boşluğuna sürükleniriz. Calvin'le birlikte. Open Subtitles سوف تطير انت الى الفضاء العميق مع كالفن..
    Eski zamanlarında, bu elementleri ağır ağır uzay boşluğuna salarlardı. Open Subtitles وفي سنوات عمرها الأخيرة تطلق هذه العناصر رويداً الى الفضاء
    Hâlâ yaşıyorken, onu uzay boşluğuna itmeyi denediler. Open Subtitles كان لا يزال حيّاً، كانوا يحاولون دفعه إلى الفضاء.
    Bizi uzay boşluğuna doğru itiyorlar. Open Subtitles ‫سيدفعوننا إلى أعماق الفضاء
    Boy ve kilodan elenirsem yemin ediyorum kendimi uzay boşluğuna atarım. Open Subtitles اذا لم أنجح أقسم أن أطلق نفسى للفضاء
    Beni uzay boşluğuna bırakmaktan bahsediyorsunuz. Open Subtitles أنت تتحدث عن إطلاقى للفضاء
    Yani o muhtemelen... Yeni koordinatları uzay boşluğuna ayarladım. Open Subtitles -قم بوضع إحداثيات جديدة للفضاء الخارجي
    uzay boşluğuna kaçacağız ve gerçek anlamda sonsuz yöne gidebiliriz. Open Subtitles نحن الان في الفضاء الخارجي بلا اتجاهات معلومة
    Keşke fırsatım olduğunda seni uzay boşluğuna fırlatsaymışım. Open Subtitles كنت أتمنى أن اطلقكِ في الفضاء عندما واتتني الفرصة
    Sanırım diğerlerinden biri bombayı buldu ve uzay boşluğuna gönderdi. Open Subtitles أعتقد أن واحداً من الأخرين ربما وجد القنبلة وأطلقه في الفضاء
    Onu uzay boşluğuna sürüklemek için canını feda eden Dr. David Jordan beşinci ölü sayılabilir. Open Subtitles مع الدكتور الخامس ديفيد جوردان,الذى اُعْتُبِر ميتا, وقد ذهبا معا الى الفضاء العميق
    Eğer yakalayamazsan kapsülü uzay boşluğuna doğru it. Open Subtitles إذا لم تستطع... . فقط ادفع الكبسولة الى الفضاء العميق, حسنا؟
    Bizi uzay boşluğuna doğru itiyorlar. Open Subtitles انهم يدفعوننا إلى الفضاء العميق
    Kabin basıncı çöktüğünde uzay boşluğuna çekilmiş olmalılar. Open Subtitles لابد انهم امتصوا الى الفضاء عندما فقدت الكابينة ضغطها
    Bencilce bir şey yapınca dünyanın altüst olacağından ve hepimizin uzay boşluğuna düşeceğimizden mi korkuyorsun? Open Subtitles تخافين بأنك إذا قمت بأي شيء أناني حتى لو كان عن بعد فإن جاذبية الأرض سوف تنتهي و بأننا سوف نطير إلى الفضاء
    uzay boşluğuna sürükleniriz. Open Subtitles ‫لكنك ستطير إلى أعماق الفضاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more