Size bir hikâye anlatayım, on yıldan uzun bir süre önce New York'ta yaşandı. | TED | أليس كذلك؟ سأخبركم قصة قصيرة، ما حدث في نيويورك منذ أكثر من عقد من الزمن. |
Bu yüzden bana on yıldan daha uzun bir süre önce yardım eden yaşlılara gittim. | TED | لذا عدتُ إلى الأشخاص الأكبر سنًا الذين ساعدوني منذ أكثر من عقد مضى. |
İlk ilkel hücreler, bir milyar yıldan daha uzun bir süre önce bu gezegende gelişmeye başladı. | TED | أتدركون، أنه منذ أكثر من مليار سنة مضت، بدأت الخلايا البدائية الأولى تتطور على هذا الكوكب. |
Büyükbabam nesli tükenmekte olan hayvanlar için bu rehabilitasyon merkezini elli yıldan uzun bir süre önce kurdu. | Open Subtitles | بنى جدي هذا المكان للحيوانات المهددة بالانقراض منذ أكثر من خمسين عاما |
Verem bizi öldürdü zaten... yarım asırdan daha uzun bir süre önce. | Open Subtitles | السل قد قضى علينا منذ أكثر من نصف قرن |
Yüzyıldan uzun bir süre önce, Einstein evrenin neden oluştuğu ve şekli arasındaki ilişkiyi anlamamızı sağlayan denklemlerden oluşan Genel Görecelik Teorisini geliştirdi. | TED | منذ أكثر من مئة عام طور أينشتاين نظرية النسبية العامة واضعاً المعادلات التي ستساعدنا على فهم العلاقة بين مكونات الكون وشكله . |
400 yıldan daha uzun bir süre önce, yüce bir vatandaş 5 Kasım'ı sonsuza dek belleğimize kazımak istedi. | Open Subtitles | {\cH9CFFFE} منذ أكثر من 400 عام، مواطنٌ عظيم وَدَّ أن يدفن الخامس من (نوفمبر) للأبد بين ذكرياتنا. |