Onlarca yıldır şehirler ve ülkeler arasındaki Uzun mesafeli iletişim, elektrik sinyalleri ile taşınmaktaydı, bakırdan yapılmış kablolarla. | TED | لعقود، كانت الاتصالات بعيدة المدى بين المدن والدول تتم عبر الإشارات الكهربائية، في أسلاك مصنوعة من النحاس. |
- Uzun mesafeli iletişim cihazları. - Bizde onlardan yok. | Open Subtitles | أجهزة الإتصال بعيدة المدى لا ، ليس لدينا منها |
Şimdi, Uzun mesafeli atışlar için nefesini dışarıya vermelisin kısa mesafelerde içine çekmelisin. | Open Subtitles | الآن,حاول الزفير للطلقات بعيدة المدى والشهيق لصغيرة المدى |
Uzun mesafeli ilişki yaşıyorlarsa bütün üniversiteliler aldatır. | Open Subtitles | جميع شباب الجامعات يخونون عندما يكون في علاقة طويلة المدى |
Uzun mesafeli sinyal aranıyor... | Open Subtitles | البحث عن المسافات الطويلة إشارات الاتصالات... |
Böyle Uzun mesafeli ilişkilerden birini yürütebilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | لست واثقاً من قدرتي على تحمّل علاقة بعيدة المسافة. |
Daha önce Uzun mesafeli denememiştim. | Open Subtitles | أقصد ، أنا لم أحاول أن أتسخدمها على مسافة طويلة كهذا |
Çocuklarına daha yakın olmak için Batı Yakası'na taşınmaya karar vermişti ve Uzun mesafeli bir ilişki de istemiyordu. | TED | قررت الانتقال إلى الساحل الغربي لتكون قريبة من أولادها، ولم ترغب في علاقة عن بعد. |
Uzun mesafeli koşuya başlayana kadar bir sorunu yokmuş. | Open Subtitles | كانت بخير حتّى بدأت بالركض لمسافات طويلة |
Uzun mesafeli kayıt cihazı dalgalarını engeller. | Open Subtitles | أنه يمكن أن يعطل أجهزة التصت بعيدة المدى |
Şarap ve Uzun mesafeli konuşmalar da değil. | Open Subtitles | يوجد فى الفاتورة الخمر و مكالمات بعيدة المدى |
Uzun mesafeli füzeleri karşı saldırı için hazırda beklet. | Open Subtitles | جهزوا كل القذائف بعيدة المدى من أجل هجوم مضاد |
Ayrıca, Uzun mesafeli ilişkim var neden bir çuval inciri berbat edelim ki, anladın mı? | Open Subtitles | وايضا انا في علاقة بعيدة المدى لماذا أعكر العلاقة برؤية بعضنا, اتعلم ما اقصد؟ |
Japon bombardıman uçaklarının Uzun mesafeli intihar görevleri yapacağını tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | نتوقع أن تشن المقاتلات اليابانية هجمات انتحارية بعيدة المدى. |
İnsanlar bu Uzun mesafeli ilişkileri her zaman yürütüyor değil mi? | Open Subtitles | لكن ينجح الناس في العلاقات بعيدة المدى دوماً، صحيح؟ |
Uzun mesafeli nükleer bombardıman uçaklarımız ikincil hedefleri yok edecek. | Open Subtitles | المرحلة الثانية. قاذفاتنا النووية طويلة المدى ستدمر أهدافًا ثانوية، |
Uzun mesafeli sinyal aranıyor... | Open Subtitles | البحث عن المسافات الطويلة إشارات الاتصالات... |
Evet, Uzun mesafeli ilişkiler zor ama bizi biz yapan da o. | Open Subtitles | نعم، العلاقات بعيدة المسافة وطويلة المدة صعبة جداً، لكن ذلك مـا يَجْعلُنا رائعين جداً. |
Düşünüyordum da, bu Uzun mesafeli ilişki olayının hayranı değilim. | Open Subtitles | لذا كنت أفكر , أنا لست حقا معجبا بأمر العلاقة من مسافة طويلة |
Daha tanışmadığın biriyle Uzun mesafeli bir ilişkinin senin için sağlıklı olmadığını düşündüğümü söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أقول أنه ليس من الصحي أن تحظى بعلاقة عن بعد بشخص ما لم تجري معه مقابلة حتى |
Ben de öyle sanıyordum, ancak bunları aldığım adam Uzun mesafeli nakliyeler için, bir kıvılcım ya da patlamayı önlemek amacıyla plastik şişelere koyduğunu söyledi. | Open Subtitles | كنت أظن هذا أيضاً لكن الرجل الذي باعه لي قال أنه وضعه في البلاستيك لمنع الحرائق أو الانفجارات عند نقله لمسافة بعيدة |
Uzun mesafeli bir uçak günde sadece bir kez uçabiliyor. | TED | ومع ذلك، أكبر طائرة يمكنها القيام برحلة واحدة وحسب من هذه الرحلات في اليوم. |
Alıcılarında Uzun mesafeli bir yerçekimi hareketi buldular. | Open Subtitles | اكتشفوا اضطراباً تثاقلياً بمجسّاتهم البعيدة المدى |
Birileri sana iyi davranırken neden Uzun mesafeli ilişkiye devam ediyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعاني من العلاقات البعيدة اذا كان شريكك يعاملك بتلك الطريقة؟ |
Uzun mesafeli ilişkinin cinsel kısmında sorun yaşıyorsun. | Open Subtitles | إنك تواجه مشكلةً في ممارسة الحب مع بعد المسافة |