Ne demek. uzun süredir burada zaten. | Open Subtitles | نعم، وقالت انها كانت هنا لفترة طويلة جدا على أي حال. |
Arka yolları bilecek kadar uzun süredir burada. | Open Subtitles | تواجد هنا لفترة طويلة كافية لمعرفة الطرق الخلفية. |
uzun süredir burada olmayabilirim ama bir şey öğrendim. | Open Subtitles | لست هنا منذ مدة طويلة لكني تعلّمت شيئاً واحد |
En uzun süredir burada olan benim. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذي عمل هنا وقتاً طويلاً بما يكفي |
Jim ve Dave'dan daha uzun süredir burada çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد تم العمل هنا أطول من جيم أو ديف. |
uzun süredir burada değilsin. | Open Subtitles | لم تكن هنا منذ زمن طويل. |
Üç haftadan uzun süredir burada olduğumuza inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدقي اننا نحن هنا لأكثر من ثلاثة اسابيع ؟ |
uzun süredir burada olduğun öğrenebileceğin her şeyi öğrendiğin ya da hiç bir şey öğrenmediğin için. | Open Subtitles | لأنك كنت هنا الأكثر و تعلمت كل ما يمكنك أو لم تتعلم شيئاً علي الإطلاق |
uzun süredir burada değildim ama buralarda eski bir hindistan cevizi suyu olmalı... | Open Subtitles | لم اتواجد هنا لفترة طويلة لكن ربما هنا شراب جوز الهند قديم |
Cesedi uzun süredir burada duruyor olamaz. | Open Subtitles | جثته لا يمكن أن يكون هنا لفترة طويلة. |
Aslında uzun süredir burada değilim. | Open Subtitles | لم أكن هنا لفترة طويلة |
Sanırım uzun süredir burada değil. | Open Subtitles | يبدو انه لم يكن هنا منذ مدة طويلة |
Umarım. Josh uzun süredir burada. | Open Subtitles | آمل ذلك أيضاً, بقيّ (جوش) هنا وقتاً طويلاً |
En uzun süredir burada olan. | Open Subtitles | - كل من مر هنا أطول. |
uzun süredir burada mı? | Open Subtitles | هل هي هنا منذ زمن طويل ؟ |
Yalnız birisi, bir haftadan daha uzun süredir burada. | Open Subtitles | ضُيوف مَكَثو هنا لأكثر من أُسبوع |
uzun süredir burada olduğun öğrenebileceğin her şeyi öğrendiğin ya da hiç bir şey öğrenmediğin için. | Open Subtitles | لأنك كنت هنا الأكثر و تعلمت كل ما يمكنك أو لم تتعلم شيئاً علي الإطلاق |