uzun zamandan beri beladan uzak, sakin bir hayat yaşıyorum. | Open Subtitles | منذ وقت طويل والآن أعيش حياة هادئة خالية من المشاكل |
uzun zamandan beri ilk defa halisünasyon görmüyorsun. | Open Subtitles | نعم يا رجل، قد تكون هذه هي المرة الأولى التي لا تهلوس فيها منذ وقت طويل |
Sadece çok çok uzun zamandan beri, benden çok zeki insanların söylediği bir şeyi tekrarlıyorum. | Open Subtitles | فقط الإندفاع ما كان أناس أكثرذكاءً مني يقولونه منذ وقت طويل |
Muhtemelen uzun zamandan beri ilk defa böyle güzel bir uyku çekiyordur. | Open Subtitles | أتعلم , من المحتمل انه من اول نوم جيد تحصل عليه منذ وقت طويل |
Bu anı uzun zamandan beri beklediğimi biliyorsun, koca oğlan. | Open Subtitles | أتعلم أيها الضخم ، لقد كنت أنتظر ذلك منذ وقت طويل |
Sanırım çok uzun zamandan beri ilk kez emin ellerdeyiz. | Open Subtitles | أعتقد أنه ولأول مرة منذ وقت طويل أننا في أيدي سليمة |
- Biliyor musun, uzun zamandan beri bir yetişkinden aldığım en iyi tavsiye bu. | Open Subtitles | تعرفين هذه افضل نصيحة اعطاها بالغ لي منذ وقت طويل |
Bir şey için bekliyorduk, çok uzun zamandan beri hazırlanıyorduk. | Open Subtitles | شيء كنّا ننتظره، نستعد له، منذ وقت طويل جدا. |
uzun zamandan beri yemekle arası yoktu. Asla yanında yiyecek bulundurmamıştı. | Open Subtitles | منذ وقت طويل و الأكل كان يضجره " " و لم يحمل معه طعام للغداء مطلقا |
uzun zamandan beri dostuz, sor. | Open Subtitles | نحن صديقان منذ وقت طويل,امضي واسألي |
Çok uzun zamandan beri gerçek yemek yememiştim. | Open Subtitles | منذ وقت طويل لم آكل وجبة طعام حقيقية |
Evet. uzun zamandan beri kayıt yapmışlığım yok. | Open Subtitles | نعم، فأنا لم أقم بالغناء منذ وقت طويل |
Rizwan uzun zamandan beri başkanla görüşmek istiyor. | Open Subtitles | رضوان يحاول مقابلة الرئيس منذ وقت طويل |
uzun zamandan beri ailemizin aldığı en iyi haber bu oldu. | Open Subtitles | لم تتلقى العائلة خبر جميل منذ وقت طويل |
uzun zamandan beri bir sahile gitmedim. | Open Subtitles | لم أكن بالشاطئ من قبل منذ وقت طويل |
uzun zamandan beri hayatımda ciddi birisi olmadı. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء جدي منذ وقت طويل |
Sana söylüyorum, Dorota, uzun zamandan beri ilk kez sanki evrendeki her şey doğruymuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | سأخبرك .. دوروتا لأول مرة منذ وقت طويل |
Özür dilerim ama uzun zamandan beri uyuduğum en güzel uykuydu bu. | Open Subtitles | كان أفضل نوم أحظى به منذ وقت طويل |
Biz birlikteyiz. uzun zamandan beri. | Open Subtitles | نحن سوياً كان ذلك منذ وقت طويل |
uzun zamandan beri o "seni" göremiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أر أنك منذ وقت طويل جدا. |