"vücudumuzdaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في أجسامنا
        
    • جسدنا
        
    • في جسمك
        
    Çünkü, kabul etmeliyiz ki vücudumuzdaki kanser hücreleri plastik tabaklara yapışıp kalmıyor. TED دعونا نواجه الأمر، الخلايا السرطانية في أجسامنا لا تلتصق على أطباق بلاستيكية.
    Onlar vücudun kendi tamirat kutusudur ve pluripotent hücrelerdir, bu da vücudumuzdaki tüm hücrelere dönüşebilecekleri anlamına gelir. TED فهي عدة إصلاح أجسامنا، وهي خلايا محفزة، بمعنى أنها يمكن أن تتحول إلى أي نوع من الخلايا في أجسامنا.
    Ve bu Post-it notu vücudumuzdaki atık ve ölü hücrelerin üzerine yapışarak bağışıklık hücrelerini onları yok etmeye çağırıyor. TED وتوضع تلك الرقعة الوصفية على العديد من الخلايا المدمرة والميتة في أجسامنا وتدعو الخلايا المناعية لاستبعادها.
    Rejenerasyon geçiremeyecek kadar yaralı olsak da vücudumuzdaki her hücre denemeye devam eder. Open Subtitles حتى وإن كانت الإصابة تمنعنا من التجدد كل خلية في جسدنا تواصل المحاولة
    Bütün bu eklemler snovial eklemlerdir Bunlar vücudumuzdaki en esnek eklemlerdir. TED جميع هذه المفاصل مفاصل زليلية وهي الأكثرمرونة في جسمك
    Proteinler, ki bir kısmını bu hücre içinde görüyorsunuz, temel olarak vücudumuzdaki tüm önemli işlevleri yerine getirir. TED البروتينات، بعضًا مما ترون داخل خليّة هنا، إنها تضطلع بصفة أساسية بكل الوظائف المهمة في أجسامنا.
    Şöyle düşünebilirsiniz: "Acaba vücudumuzdaki atomların kaçı bir zamanlar Frida Kahlo'ya aitti?" TED حينئذ بوسعك أن تسألوا: كم عدد الذرات في أجسامنا كانت ذات يوم تعود لفريدا كاهلو؟
    Daha ileri bir aşamada, vücudumuzdaki her hücrede kimyasalların asla vazgeçmedikleri bir kendilerini kopyalama mücadelesi başlıyor. Open Subtitles على أعمق مستوى داخل كُل خلية في أجسامنا نحنُ مسيَّرون بالكفاح اللامنتهي للمواد الكيميائية لِصُنع نُسخٍ من أنفسها.
    Aslında vücudumuzdaki bu hücre tiplerinin hepsi ne iş yaptığıyla ilgili canlı bir TED konuşması yapabilir. TED في الواقع، يمكنُ لكل نوع خلية في أجسامنا أن تعطي محادثة حية عن عملها على مسرح TED.
    Bana verilen görev bir kaptaki, kapsül içindeki, 3 boyutlu kolajen I matris içindeki, vücudumuzdaki koşullara tabi tutulan kanser hücrelerinin hareketlerini izlemekti. TED وكنتُ مكلَّفة بالنظر في كيفية تحرك الخلايا السرطانية في مصفوفة الكولاجين ثلاثية الأبعاد التي قم وضعها، في طبق، الظروف التي تتعرض لها الخلايا السرطانية في أجسامنا.
    Biyolojide şu anda, kendi genetiğimizi, vücudumuzdaki genlerin yaptıklarını ve elbette kendi evrimimizi kontrol etmek üzereyiz. TED وفي علم الأحياء الآن، نحن على وشك الوصول إلى إمكانية السيطرة على علم الوراثة الخاص بنا، وما تقوم به الجينات في أجسامنا ، وبالتأكيد، وفي النهاية، كيفية تطورنا الخاص.
    proteini konsantre hâle getiriyoruz, son arındırma için proteini temiz yerlere taşıyoruz. Son noktada, vücudumuzdaki kolajenin aynısını elde ediyoruz -- el değmemiş, yepyeni. Bununla çeşitli medikal implantlar üretiyoruz: Kemik boşlukları dolgusu mesela, ciddi kemik kırıkları, omurga füzyonu için. TED نقوم بتركيز البروتين، ننقل البروتين لغرفة نظيفة للتنقية النهائية، والنتيجة هي كولاجين مطابق للكولاجين في أجسامنا طازج و جديد كُلّياً ومنه نقوم بإنتاج الأنسجة المزروعة المختلفة المواد المالئة للعظم مثلاً لحالات كسور العظام الشديدة ودمج الفقرات من العمود الفقري
    Ancak şunu fark etmemiz önemlidir, hamile kaldığımızdan itibaren vücudumuzdaki her bir hücre deri, saç, kalp ve akciğerler kendimize ait DNA'mızı içerir ve bu DNA erkek ya da kadın, bay veya bayan olacağımızı belirleyen kromozomları içerir. TED لكن من المهم استيعاب أنه منذ بداية الحمل، فإن كل خلية في أجسامنا -- من الجلد، والشعر، والقلب والرئتين -- تحتوي على (حمض نووي) خاص بنا، ويحتوي الحمض النووي على الكروموسومات التي تحدد ما إذا كنا سنصبح ذكورا أو إناثا، رجالا أو نساء.
    Bizim, vücudumuzdaki en önemli organımızı: beynimizi koruyan güçlü kafatası kemiklerimiz vardır. TED لدينا عظام جماجم قوية تحمي أهم عضو في جسدنا : الدماغ.
    Yani kollarımızı kırabilirsiniz. vücudumuzdaki bütün kemikleri kırabilirsiniz. Asla konuşmayacağız. Open Subtitles ،إنه يعني أن بإمكانك كسر أذرعنا وكل عظمة في جسدنا ،ولكننا لن نتكلم
    vücudumuzdaki atomların hepsi Open Subtitles معظم الذرّات فى جسدنا مكونه من نواة و إلكترونات،
    Dişlerimiz, vücudumuzdaki en sert maddelerden biri. TED أسنانك هي واحدة من أصلب المواد في جسمك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more