Eminim son sürat düşeriz ve vücudumuzun şeklinde delik açarız ama ölürüz de. | Open Subtitles | أقصد , أكيد سوف نتسطح أو تحدث ثقباً في أجسامنا ولكننا لن ننجو |
Eğer vücudumuzun tasarladığı şekilde yemek yemeye başlarsak ne olacaktı? | Open Subtitles | ماذا سيحدث لو بدأنا بتناول غذاء أجسامنا مصمَّمة فعلياً له؟ |
Aslında ikinci sorumuz gerçekten şuydu, Biliyoruz ki düşüncelerimiz vücudumuzu değiştiriyor, peki, vücudumuzun da düşüncelerimizi değiştirebileceği doğru mu? | TED | فالسؤال الثاني كان ، أنتم تعلمون نحن نعلم أن عقولنا تغير وتؤثر باجسامنا لكن هل صحيح أن أجسامنا تغير وتؤثر بعقولنا ؟ |
Bu, bizim vücudumuzun bilgeliğidir. Dilimizin aracılık ettiği bir şey değil. | TED | هذه هي حكمة أجسادنا. وهي ليست شيئا توفره اللغة. |
Bir ışığı var çünkü genellikle vücudumuzun içinde çok fazla ışık yok. | TED | ويوجد ضوء، لأنه عادة، لا يوجد الكثير من الضوء داخل أجسادنا. |
Bu enerjinin çoğu vücudumuzun glikoza ve kan şekerine parçaladığı karbonhidratlardan elde edilmektedir. | TED | معظم هذه الطاقة تأتي من الكربوهيدرات التي يهضمها جسمنا إلى جلوكوز، أو سكر الدم. |
Gerçekten hala vücudumuzun normal yapısı ve çalışma şekliyle ilgili öğrenecek çok şey olduğuna inanıyorum. | TED | اعتقدت حقاً ان هناك الكثير لنتعلمه حول البناء العام ووظائف اجسادنا. |
Ama vücudumuzun hemen her yerinde yetişkin kök hücreler var. Biz bunları, benim alanımda kemik iliği naklinde kullanıyoruz. Geron, daha geçen yıl insan embriyonik kök hücrelerini | TED | لدينا أيضا خلايا جذعية بالغة في جميع أنحاء الجسم. في مجال عملي، نستعمل هذه الخلايا لزرع النخاع العظمي. بدأ غيرون ، خلال السنة الماضية فقط، أول محاولة |
Ama özellikle, vücudumuzun hareketsizlik için değil hareket için tasarlandığını bir kez daha hatırlayın. | TED | ولكن في الغالب فقط ضعوا في اعتباركم أن أجسامنا خلقت لتتحرك وليس لتبقى ساكنة |
En çok istediğim şeylerden birisi de, bir gün kendi vücudumuzun parçalarını oluşturmak ya da onarmak, tabii ki bunların hepsini mutfakta kendi başımıza yapmak. | TED | ما يهمني حقاً هو هل يمكن في يوم من الأيام إصلاح وإعادة بناء وزراعة أجسامنا الخاصة بأشياء نعملها في المطبخ. |
Ultraviyole vücudumuzun D vitamini üretmesine yardımcı olur. Bu vitamin kemikleri güçlendirir ve yaşamsal mineralleri emmemizi sağlar. Kalsiyum, demir, magnezyum, fosfat ve çinko gibi | TED | تساعد الأشعة فوق البنفسجية أجسامنا على إنتاج فيتامين د، وهو عنصرٌ يساعد على تقوية العظام ويتيح لنا امتصاص المعادن الحيوية، كالكالسيوم والحديد والمغنزيوم والفوسفات والزنك. |
Patern formasyonunun kurallarını, dokudaki hücrelerin hangi görevi üstleneceği ve bizim vücudumuzun paternlerini nasıl düzenleyeceğini programlayabiliriz. | TED | يمكننا برمجة قوانين لتشكيل أنماط كيف للخلايا في رابطة أن تحدد الدور الذي ستشغله وأن تشكل تلك الأشكال في أجسامنا |
Bağlam temelli olarak, çoğumuz bir araçta olmayı ve o aracın aniden durmasını, vücudumuzun buna verdiği tepkiyi yaşıyoruz. | TED | حسنًا، بناء على السياق، جرّب معظمنا أن نكون داخل سيارة ثم نوقف السيارة فجأة، ويعرف جميعنا ردة فعل أجسامنا لذلك الحدث. |
Ve vücudumuzun bir parçası oldukları için karaciğer onları yabancı olarak tanımlamaya daha az meyilli. | TED | ولأنها تعتبر جزء من أجسامنا فمن غير المحتمل أن يتعامل معهم الكبد على أنهم أجسام غريبة |
İyi bir aşı üretmek için vücudumuzun bu karmaşıklığı nasıl idare ettiğini anlamak için özümüze dönmek durumundayız. | TED | لصنع تطعيم ناجح، يجب علينا الرجوع إلى الأساسيات لنفهم كيف تتعامل أجسادنا مع هذا التعقيد |
Tıpkı şimdi paraziti daha geniş anlamıyla görebildiğimiz gibi ben ve takımım da bu karmaşıklığı vücudumuzun nasıl alt ettiğine anlamaya odaklanmış durumdayız. | TED | تماماً كما يمكننا الآن رؤية الطفيلي بوضوح أفضل أنا وفريقي مركّزون على محاولة فهم كيف تتغلب أجسادنا على هذا التعقيد. |
Ve ortaya şöyle bir şey çıkıyor ki: yaşadığımız stresi türü ve rahatlamış bir durumda kalabilmek için vücudumuzun düzenli çalışması aşırı derecede kim olduğumuza bağlı. | TED | لكن يتضح أن نوع الضغط الذي نعايشه وسواء استطعنا البقاء فى حالة استرخاء وقتاً كافياً لنحافظ على أجسادنا تعمل بكفاءة يعتمد ذلك كثيراً على من نكون. |
Bu uyku, DNA'mızın kendini onardığı, vücudumuzun kendini yenilediği uyku NREM uykusudur. | TED | هذا نوم لا يترافق بحركة العين السريعة وفيه يبدأ إصلاح الدنا ويعيد جسمنا تجديد نفسه ليوم جديد. |
vücudumuzun elektrik akımını sağlar. | Open Subtitles | بين الأشياء الأخرى، يولّدون الإندفاع الكهربائي في جسمنا. |
Bu yüzden vücudumuzun bu yakıcı sıcakla nasıI başa çıktığını görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد معرفة كيف يتغلب جسمنا على هذه الحرارة الحارقة |
vücudumuzun bazı kısımlarını unutsak muhtemelen daha iyi olur, değil mi? | Open Subtitles | اجزاء معينة من اجسادنا من الافضل ان ننسى امرها ، صحيح ؟ |
Biz vücudumuzun iç dünyasıyla ilgili olarak beynimizde haritalar oluştururuz ve bunları diğer bütün haritalar için bir yönlendirici olarak kullanırız. | TED | ان نولد خرائط الدماغ لداخلية الجسم واستخدامها كمرجع لكل الخرائط |