| Ve bu yeterince kötü değilmiş gibi, bagaj vagonunun kapısına yeni bir kilit takmışlar. | Open Subtitles | وإن لم يكن ذلك سيئاً بما فيه الكفاية، فلقد وضعوا قفلاً على باب مقطورة الأمتعة |
| Bu da gösteriyor ki, büyük ihtimalle bir kömür vagonunun altında sürüklenmiş. | Open Subtitles | كما يتضح,إنه كان سُحِب تحت مقطورة فحم حجري |
| ...777'nin her bir vagonunun frenlerini elle çalıştırmak suretiyle yavaşlatıldığını onayladı. | Open Subtitles | محاولة إبطاء القطار "777" بالفرملة... يدويّاً على كل مقطورة على حِدى |
| Peters seni 440'ın oradaki su vagonunun oraya çağırdı. | Open Subtitles | بيترز) كان يطلبكَ عندَ مقطورة) الماء في القطار 440 |