Vagos ise korkmuş olmalılar. | Open Subtitles | مع الفاقوز , ربما كان عليهم أن يكونوا خائفين |
Vagos'a karşı düzenlenen bu operasyonda işbirliği halinde olan birçok kurum var ve henüz elimizi göstermek için hazır değiliz. | Open Subtitles | هنالك وكالات متعددة مشتركة في هذا العملية ضد عصابة الفاقوز , ونحن لسنا مستعدين للإستسلام بعد |
Vagos ile geçirdiğim sürede, Birçok suç saldırılarından kaçabildiler. Ama polis bu sefer suçlamaya karar verdi. | Open Subtitles | خلال فترتي مع الفاقوز , لقد أفلتوا من أي جريمة اعتداء لكن هذه المرة , الشرطة قررت أن توجه تهم |
The Vagos motorsiklet çetesi, onlar Kaliforniya'daki Hell's Angels çetesinden beş kat daha büyükler ve daha çok sertler. | Open Subtitles | ال "فاقوس" هم عصابة دراجات انهم أكبر بخمس مرات من عصابة "ملائكة الجحيم" في كاليفورنيا وهم عنيفين لهذي الدرجة |
Vagos herkesin bildiği gibi sert. | Open Subtitles | ال فاقوس عنيفين جدًا |
Vagos'lar kendilerini bir motosiklet ...kulübü olarak çağırmaktadırlar. | Open Subtitles | حضرتك , الفاقوز كما يحبون أن يلقبوا أنفسهم عصابة دراجات |
Ayağa kalkıp ona katılmak istiyorum. Vagos'un neler yaptığını Dünya'ya anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن اقف وأضم صوتي له , وأخبر العالم مارأيت عصابة الفاقوز يفعلون |
Vagos Motorcu Çetesi'nin bir üyesi olmadan önce bir çaylak olarak kendimi kanıtlamalıydım. | Open Subtitles | قبل أن أصبح عضوًا في عصابة الفاقوز للدراجات النارية كان علي أن أثبت نفسي كخادم لهم |
Vagos motosiklet çetesine girmek için bir anlaşma yaptım en kolay çıkış yolu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد قبلت الصفقة في أن أصبح عميل متخفي داخل عصابة الفاقوز للدراجات النارية باعتقادي أنها الطريق الأسهل |
- Vagos'taki gibi Nazi Low Riders'da da metamfetamin dağıtımında işler karışıktı. | Open Subtitles | مثل عصابة الفاقوز عصابة النازيين للدراجات , موزعين للميث |
Vagos motosiklet kulübünde, çaylaklıktan üyeliğe geçişim bir yılımı almıştı. | Open Subtitles | تطلب مني الأمر عام كامل لأصبح حامل للشارة في عصابة الفاقوز للدراجات |
Vagos'a üye olmamın üzerinden 3 ay geçti, ve hala alışmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ثلاثة شهور بعد أن أصبحت حامل الشارة في عصابة الفاقوز لازلت أعتاد على نمط الحياة هذا |
Bu yama aynı zamanda, bir muhbir olarak bana Vagos hakkında önemli bilgilere ulaşabilmemi sağlıyor. | Open Subtitles | كعميل متخفي , الشارة تعطيني الإمكانية للإطلاع على الأمور الكبيرة التي تحدث في عصابة الفاقوز |
Vagos, her yıl çıktıkları Reno sürüşünde büyük kilise toplantılarını gerçekleştirirler. | Open Subtitles | في كل سنة في حولة رينو الفاقوز يقيمون اجتماعهم الكبير |
Suzanna sırrımı öğrendi ve Vagos'un ya da eski ortağım Bernard'ın beni yakalaması yakındır. | Open Subtitles | سوزانا تعرف سري وانا عرف أنها مسألة وقت حتى يمسكوني الفاقوز أو زميلي السابق بيرنارد |
Dahil edilmezsem eğer, öyle ya da böyle Vagos veya Bernard'ın adamları beni öldürecektir. | Open Subtitles | لاتضرب سيارتي ياتشارلي إن لم أدخل الى حماية الشهود إما الفاقوز سيقتولني او رجال بيرنارد |
Şey... bir sürü Vagos gördüm, ama böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | رأيت الكثير من الأشياء مع الفاقوز لكن لاشيء مثل هذا |
Vagos'u hiç duydun mu? | Open Subtitles | "هل قد سمعت بال "فاقوس |
Vagos'da öyle. | Open Subtitles | و فاقوس أيضّا |