"vakitlerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقتهم
        
    • من الأخ
        
    Ama vakitlerini boşa harcıyorlar. Open Subtitles لكن وقتهم سيضيع سدى، أؤكد لكِ ذلك، هنالك أمر وحيد يمكنكِ إسداؤه لي
    Çoğu vakitlerini hayvanlarla geçirirler, malum. Open Subtitles حسناً, إنهم يقضون معظم وقتهم مع الحيوانات, كما تعرفين
    Briç oynamak varken erkeklerin vakitlerini Porto şarabı içerek geçirmelerini istemiyorum. Open Subtitles أنا أرفض أن أترك الرجال يضيعون وقتهم في الشرب بينما من الممكن لعب البريدج
    Cadılar bütün vakitlerini çocukları öldürme planları ile geçirirler. Open Subtitles الساحرات يقضون وقتهم في التآمر لقتل الأطفال.
    Genellikle 9 kilometre uzaklıkta, bütün vakitlerini birlikte geçirecekleri bir kardeş istiyorlardı. Open Subtitles خمسة أميال تقريبا كانت تفصل بين الأحلام لعقار كل من الأخ و الأخت لكي يكونا معا دائما
    vakitlerini değerlendirmeleri için onlara bir aktivite kutusu aldım. Open Subtitles لأنني جلبت صندوقا من الأنشطة لأشغل بها وقتهم
    - Hayır, herkes çirkindir. Bak şimdi Güzel olanlar tüm vakitlerini güzel kalabilmek uğruna harcarlar. Open Subtitles لا الجميع بشع كما ترى فالناس الجميلون يمضون وقتهم في محاولته البقاء جميلين
    Yeniden çöküş dönemine girip, paralarını ve vakitlerini mahfetmeden evvel o insanları düşünsen nasıl olur? Open Subtitles لماذا لا تفكرين بهم قبل أن تعودي للإدمان وتضيعين وقتهم وأموالهِم
    vakitlerini boşuna kaybettiklerini. Hiç vakit kaybetmediler. Open Subtitles ، وبأن وقتهم كان مهدراً ولم يهدروا أيّ وقت
    vakitlerini harcayacak başka yollar bulmaları bizim suçumuz değil. Open Subtitles ليس خطأنا أنّهم عثروا على طُرقٍ أخرى ليشغلوا وقتهم
    birçok websitesi insanların vakitlerini harcadıkları eski CAPTCHA'yı insanların kitapları dijitalleştirmeye yardımcı olduğu yeni CAPTCHA ile değiştirmeye başladı. Örneğin, Ticketmaster. TED بدأت العديد من المواقع بالتحول من استخدام الكابتشا القديم حيث يضيع الناس وقتهم إلى الكابتشا الجديد حيث يساعد الناسُ في رقمنة الكتب. كموقع تيكيت ماستر على سبيل المثال.
    Bugün buradan gidince aileni ara ve vakitlerini, daha önemlisi paralarını boşa harcadığın için onlardan özür dile. Open Subtitles عندما ترحلون من هنا اليوم، أتصلوابأهلكم... . وأخبروهم إنّكم متأسفون لإضاعة وقتهم والأهممنذلكإضاعةأموالهم..
    Mulder, şimdi de sen vakitlerini boşa harcıyorsun. Open Subtitles -المشتبه به، الرجل في تلك الصورة -الآن، أنت تضيّع وقتهم
    En güzel vakitlerini avluda geçiriyorlar. Futbol oynuyorlar ıvır zıvırlarıyla uğraşıyorlar. Open Subtitles يمضون وقتهم كالملوك يلعبون الكرة، يتاجرون...
    Neden insanlar vakitlerini bu saçmalıkla harcar ki? Open Subtitles لماذا يضيع الناس وقتهم على هذه النفاية؟
    Bugün buradan gidince aileni ara ve vakitlerini, daha önemlisi paralarini bosa harcadigin için onlardan özür dile. Open Subtitles عندما ترحلون من هنا اليوم، أتصلوابأهلكم... . وأخبروهم إنّكم متأسفون لإضاعة وقتهم والأهممنذلكإضاعةأموالهم..
    Bugün buradan gidince aileni ara ve vakitlerini, daha önemlisi paralarını boşa harcadığın için onlardan özür dile. Open Subtitles عندما ترحلون من هنا اليوم، أتصلوابأهلكم... . وأخبروهم إنّكم متأسفون لإضاعة وقتهم والأهممنذلكإضاعةأموالهم..
    Değerli vakitlerini harcayamıyorlar. Open Subtitles إنهم يأخذون وقتهم العذب لأجل ذلك
    Tüm vakitlerini, enerjilerini, tutkularını oraya harcıyorlardı. Open Subtitles سكبوا كل وقتهم وجهدهم على تمريره لي
    Genellikle 9 kilometre uzaklıkta, bütün vakitlerini birlikte geçirecekleri bir kardeş istiyorlardı. Open Subtitles خمسة أميال تقريبا كانت تفصل بين الأحلام لعقار كل من الأخ و الأخت لكي يكونا معا دائما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more