Korkuyu arkada bırakıp biraz eğlenme vaktinin geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | قررت ان الوقت قد حان لأترك الخوف خلفي واحضى ببعض المتعه |
Oyuna biraz kaos katma vaktinin geldiğine kanaat getirdim. | Open Subtitles | لقد ظننتُ أن الوقت قد حان لبعض الفوضى لكي تظهر في اللعبة. |
Samantha, yıllık takvimi oluşturan itfaiye erleriyle dolu bir odada bulunma fantezisinin gerçekleşme vaktinin geldiğine karar vermişti. | Open Subtitles | إن الفكرة هي في محطة الإطفاء مليئة تقويم رجال الاطفاء الساخنة، و كان ضربا من الخيال، ورأى سامانثا، الذين الوقت قد حان بالتأكيد. |
Bu biraz ilginç olacak ama son zamanlarda biraz düşünüyordum ve seni affetme vaktinin geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | .. هذا سيبدو غريباً، ولكن كنت أفكر ببعض الأشياء مؤخراً لقد قررت أنه حان الوقت لأسامحك |
Bunun vaktinin, geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | فربما ستكونين أيضاً وقررت أنه حان الوقت |
Kız ve Bay Mustang ayrılma vaktinin geldiğine karar veriyor. Eline bak, saatine bak. | Open Subtitles | هي والسيد "موستانج" قرروا أنه حان وقت الإنفصال , انظر ليده ولساعته |
Birkaç bin insan gördü bunu... o yüzden biz de kasabadan ayrılma vaktinin geldiğine karar verdik... bir araba bulduk, ve Chicago'ya doğru yola çıktık. | Open Subtitles | بضع آلاف شخص رآه لذا فقد ظننا أنه حان وقت مغادرة البلدة فحصلنا على سيارة (وإتجهنا إلى (شيكاغو |
Artık bunun için para kazanma vaktinin geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت لأستعيد ديني |
- Konuşmayı yapma vaktinin geldiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | "لا أصدق أنه حان الوقت لنعطيه "الحديث أعرف |
Artık senin kenara çekilmenin ve Khonani'nin 11:30 vardiyasını almasının vaktinin geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | قررت أنه حان الوقت لتنحّيك، و(كوناني) يتولى المناوبة الليلية |
Ve ben de gitme vaktinin geldiğine inanıyorum. | Open Subtitles | وأنا أعتقد أنه حان وقت ذهابنا |