| Valiyi öldürmeye çalışmadım. Katil değilim! | Open Subtitles | لم أحاول قتل الحاكم لست مجنوناً , لست قاتلاً |
| Valiyi o öldürdü ve artık yeni geçici hükümetin başkanı o; ilk işi, köleliği kaldırmak oldu. | Open Subtitles | وكان هو من قتل الحاكم وهو الان رئيس الحكومة المؤقتة الجديدة والتي من اول مهامها هو الغاء العبودية |
| Valiyi temsil ediyorum. Hapishanelerdeki görev gücünü yönetiyorum. | Open Subtitles | أمثّل الحاكم أدير فرقته الخاصة حول السجن |
| Söylediklerini duyduktan sonra, Valiyi bile getireceğini sanmıştım. | Open Subtitles | من الطريقة التي كنت تتحدث بها ظننت أنك ستأتي بالحاكم هنا |
| Eylemim Valiyi her zamankinden daha çok meşhur etmiş görünüyor. | Open Subtitles | ضربتي تَجْعلُ الحاكمَ شعبي لدرجة أكبر أكثر من أي وقت مضى. |
| Onu öldürmek istemedin, çünkü Valiyi hedef almıştın, değil mi? | Open Subtitles | لم تقصد أنّ تقتلها، لأنّكَ كنتَ تصوب على المُحافظ ، صحيح؟ |
| Valiyi arayıp bu işi durdurmazsanız ben yaparım. | Open Subtitles | إن لم تقومي بالإتصال بالمحافظ الآن وتوقفي هذا الأمر الآن فأنا سأفعل |
| 50 Valiyi başkente çağırmışsın, Golden Corral'a götürecek hâlin yok ya. | Open Subtitles | لا يمكنك دعوة 50 محافظ للعاصمة "وأخذهم إلى مطعم "غولدن كورال |
| Sonra Valiyi arayabiliriz ve o da onlara başka bir ödül verir. | Open Subtitles | ثم يمكن أن نسميه عمدة ويمكن أن يعطي 'م جائزة أخرى. |
| Başlangıçta Valiyi çıplak görmek için izliyor. | Open Subtitles | علاوة، إنّه يحب مشاهدة الحاكم عارياً في البداية |
| Genel Valiyi kurtarmak için yolu kayarak son sürate çıkacaksın. | Open Subtitles | ستنطلق حتى تصل إلى أقصى سرعة وتوجه نحو الأعلى لتنقذ الحاكم عبر طريق السيل |
| Yerinizde olsam bir de Valiyi soruştururdum. | Open Subtitles | ربما عليكما تتفقّد حُجة الحاكم الغيابيّة |
| Valiyi yarışın dışında bırak gereken tüm desteği bulacaksın. | Open Subtitles | يترك السباق على منصب الحاكم وأنت سوف تحصل على الدعم المنظماتي وما تحتاجه لمنافسته |
| Gizli ekiplerimizi ve Japonya yanlısı adamlarımızı çağırıp siz Genel Valiyi ve ordumuzu bu görevden tamamen uzak tutacağız. | Open Subtitles | سوف نستخدم وكالات سرية و يابانيين محترفين لأخفاء حقيقة أنك الحاكم العام و قواتنا متورطين بهذا |
| Valiyi yani kocanızı temsil ettiniz, ...seçimi de kapsayan yasal meselelerde. | Open Subtitles | أنتِ مثلتِ زوجكِ الحاكم في الشؤون القانونية المحيطة بانتخابه؟ |
| Yemin ediyorum, Valiyi bizzat ben arayıp söylemeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكّر بالإتصال بالحاكم بنفسي وليَحدث ما يحدث |
| Valiyi arasam iyi olacak sanırım. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن أتّصل بالحاكم |
| Valiyi aramam gerekecek. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَدْعوَ الحاكمَ. |
| Corey Valiyi öldürdüğünü böbürlenerek anlatmış dediğine göre. | Open Subtitles | يقول أنّ (كوري) كان يتباهى بمحاولته لقتل المُحافظ. |
| Anayasal haklarım ihlâl edildi ve ben de Valiyi arayacağım. | Open Subtitles | حقوقي الدستورية انتهكت وسأتصل بالمحافظ |
| Valiyi öldürmek istiyorlar. Bana inanmıyorsanız, o adamın üzerini arayın. Üzerinde silah var. | Open Subtitles | هناك مؤامرة لقتل الحاكمة إذا كنتى لا تصدقنى فتش هذا الرجل إنه يحمل مسدس |
| Babamın yaptığı gibi sessiz bir şekilde Valiyi soruşturacağız. | Open Subtitles | نتحرّى بصمت بأمر المحافظة كما كان يفعل أبي، نحصل على شيء ونلقي القبضَ عليّها، |
| Baya, oğlunuz Valiyi öldürüp, kızını kaçırıp, başbakanı soyup, kırmızı ışıkta geçti. | Open Subtitles | لقد قتل ابنك حاكم الولاية و اختطف ابنته و سطا على بيت رئيس البلاد |
| Valiyi özgür kılacak kadar zamanımız var. | Open Subtitles | بعيد بحيث يعطيك الوقت الكافي لإنقاذ أمين الخزانة |