"van horn'un" - Translation from Turkish to Arabic

    • فان هورن
        
    Darryl Van Horn'un adı her yerde yazılı. Open Subtitles أنه داريل فان هورن ، لقد كان مكتوب إسمه في كل هذا
    Darryl Van Horn'un yüzünden bana ne olduğunu hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكرين ماذا حدث لي عندما تورطت مع داريل فان هورن ؟
    O zaman Maddie Van Horn'un meteor güçleri babadan geliyor. Open Subtitles الذي يعني أن قدرات(مادي فان هورن)النيزكية هي من الجيل الثاني
    James Van Horn'un durumunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أريد معلومات على جيمس فان هورن.
    Bize Van Horn'un karısı lazım. Open Subtitles نحن بحاجة إلى استخدام زوجة فان هورن و.
    Bu fotoğraf, altı ay önce Phillip Van Horn'un ev ofisinde çekilmiş. Open Subtitles هذه الصورة أُخِذت منذ ستة أشهر في مكتب (فيليب فان هورن) بمنزله.
    Van Horn'un telefonu, bir bakmak ister misin? Open Subtitles هاتف فان هورن , هل تريد ان تلقي نظرة ?
    Hım, Maddie Van Horn'un çocuk servisindeki kayıtlarına bir göz attım. Open Subtitles لقد ألقيت نظرة على ملف(مادي فان هورن)لدى خدمات الطفل
    Adamımızın adı Tyler McKnight, ve sanırım Maddie Van Horn'un uzun zamandır kayıp olan babası olabilir. Open Subtitles (اسمه(تايلر ماك نايت وأعتقد أنه قد يكون أب(مادي فان هورن)المفقود منذ زمن طويل
    - Van Horn'un diski güvende mi? Open Subtitles هل فان هورن القرص آمنة؟
    Van Horn'un dediğine göre Barrett-Dunne Çin ve Hindistan ile sözleşmeleri varmış. Open Subtitles "لقد قال (فان هورن) بان "باريت دان . "لديها عقود في "الصين" ، و "الهند
    Van Horn'un telefonunu dinleme iznini aldık. Open Subtitles إننا مخولون بالتنصت ، (على هاتف (فان هورن
    Van Horn'un telefonu dinlemeye aldılar. Open Subtitles لقد استطعنا التنصت . (على مكالمات (فان هورن
    - Evet. Van Horn'un yarın ilk iş bir görüşmeye katılmasını sağlayacak kadar nüfuzları var mı peki? Open Subtitles قويون بما يكفي لإقناع (فان هورن بأن يقبل لقاء غداً صباحاً ؟
    Bileğimi Van Horn'un kartına yakın tutacağım. Open Subtitles أضع بطاقة (فان هورن) الأمنية بالقرب . من الجهاز الالكتروني في ذراعي
    Jimmy, cinayetten yırttı. Van Horn'un yakalanmasına yardım etti. Open Subtitles ، لقد هرب (جيمي) قبل عملية القتل ، (ولقد ساعدنا في الإطاحة بـ (فان هورن
    Van Horn'un sigorta şirketi evlerindeki tüm mücevherlerin fotoğraflarını gönderdi. Open Subtitles حسناً ، بعثت الشركة المؤمنة للسيد (فان هورن) كل الصور لممتلكاته في المنزل.
    Güvenlik şirketine göre Van Horn'un evine giren herkese özel giriş kodu verilmiş. Open Subtitles )أيشخصيدخلإلى منزل(فان هورن ، كان معيناً بكلمة سر شخصية.
    Kurbanımız Phillip Van Horn'un büyük-büyük-büyükbabası Jonas Van Horn, bu cemiyete üye gibi gözüküyor. Haklarında ne biliyoruz? Open Subtitles الآن ، يُعتقد بأن جدّ (فيليب فان هورن) الأكبر (جوناس فان هورن) كان عضو في الإتحاد مالذي نعرفه عنهم ؟
    Hewitt Van Horn'un HPD taslak ressamıyla görüşmesi bizi birine yönlendirdi. Open Subtitles حسناً ، جلسة (هيويت فان هورن) مع رسّام شرطة هاواي أعطتنا نتيجة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more