Tek yapmam gereken eve varır varmaz... kalan ilacın üstüne, sifonu çekmek. | Open Subtitles | أنا فقط .. سأتخلص من الأقراص الباقية بمجرد وصولي للمنزل |
varır varmaz bu işi düzelteceğim. | Open Subtitles | وسوف أصحح هذا الاجحاف بمجرد وصولي لمقر الاجتماع. |
Florida'ya varır varmaz, bu durumdan kurtulacağız. | Open Subtitles | حالما نصل إلى فلوريدا سيعود الأمر إلى طبيعته |
Oraya varır varmaz, bir başka şişe açarız, ve sonra da balık avına gideriz. | Open Subtitles | حالما نصل إلى هناك نفتح سدادة زجاجة أخرى ثم نصطاد السمك |
Beni dinle, oraya varır varmaz ara | Open Subtitles | والآن أنصتي إليَّ، هاتفيني فور وصولك إلى هناك.. |
Onu ilk gün aldı, neredeyse varır varmaz. | Open Subtitles | لقد أخذه في يومه الأول، فور وصولنا |
Kristen, gittiğim yere varır varmaz sizi bırakacağım. | Open Subtitles | كريستا , سوف أتركم تذهبوا عندما أصل للمكان الذي أريده ؟ |
Eve varır varmaz bazı telefon konuşmaları yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم ببعض الإتصالات حالما أصل إلى البيت |
- Güle güle. varır varmaz yaz, böylece adresini alırım, tamam mı? | Open Subtitles | أكتبي إلي حالما تصل إلى هناك لذا سأعرف عنوانك، حسناً؟ |
Ama oraya varır varmaz... babam öldü ve cenaze için buraya geldim. | Open Subtitles | و لكن و بعد وصولنا إلى هناك توفي والدي , و عُدت إلى هنا من أجل الجنازة |
Oraya varır varmaz, sana para yollayacağım. | Open Subtitles | بمجرد أن أصل هناك، سأرسل لكِ نقود. |
varır varmaz şunu sorardım; bu havada insan nasıl yaşayabilir, çalışabilir ya da uyuyabilir ki? | TED | بمجرد وصولي إليها، أتساءل: "كيف يمكن لأحد أن يعيش أو يعمل أو ينام في مثل هذا الجو؟" |
Shanghai'a varır varmaz arayacağım seni. | Open Subtitles | سأتصل بك بمجرد وصولي لشنغاهاي. |
Delhi'ye varır varmaz Faridabad'a giden bir trene bineceğiz. | Open Subtitles | نعم.. بدون شك حالما نصل دلهى سوف ناخذ قطار فريداباك |
Haberin olsun, eVe varır varmaz dansa gidiyoruz. | Open Subtitles | دعني أخبرك، حالما نصل إلى البيت سنخرج الرقص |
varır varmaz rapor verin. | Open Subtitles | قدم تقريريك ثانية فور وصولك |
Kasabaya varır varmaz seni Büyülü Orman'a götürecek ilk gemiye bindireceğim. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}فور وصولنا للبلدة، سنضعك في أوّل سفينة عائدة إلى "ستوري بروك" |
Eve varır varmaz yapacağım ilk iş bu. | Open Subtitles | هذا أول شئ سأفعله عندما أصل للوطن |
varır varmaz sana geri yollarım. | Open Subtitles | سأرسلها إليك حالما أصل للديار. |
- Güle güle. varır varmaz yaz, böylece adresini alırım, tamam mı? | Open Subtitles | أكتبي إلي حالما تصل إلى هناك لذا سأعرف عنوانك، حسناً؟ |