"var ama" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكن هناك
        
    • ولكن هناك
        
    • لكن لديك
        
    • لكن هنالك
        
    • هناك فقط
        
    • ولكن لدي
        
    • ولكن لدينا
        
    • لكن لديه
        
    • هناك لكن
        
    • هنا لكن
        
    • ولكن ليس لديك
        
    • ولكني بحاجة
        
    • ما ولكن
        
    • لدي لكن
        
    • لكنني أحتاج
        
    Yani, evet, 150 milyon derecenin bir bityeniği var ama hala bu reaksiyonun da bir bit yeniği var. TED حسناً، هناك خدعة أنه ينبغي عليك الوصول لدرجة حرارة 150 مليون درجة، لكن هناك خدعة حول التفاعل حتى الآن.
    Daha çok iş var, ama birkaç hafta sonra Lanchester'da bir yarış var. Open Subtitles هذا يتطلب كثير من العمل لكن هناك سباق بعد عدة أسابيع في لانكاستر
    Calyx'in sonsuza dek açılmasını engelleyecek türden mühürler var ama. Open Subtitles ولكن هناك قفل محكم قوى على الاناء ليمنعهم من فتحه
    Sadece iki gözün var ama. Burnundaki kıllar saymakla bitmiyor. Open Subtitles لكن لديك عينان فقط فيما لديك الكثير من شعر المنخار
    Sandvic dukkânindaki. Uzerinde yeni bir kiyafet var ama kollarin unlu. Open Subtitles متجر الشطائر، ذلك ثوب جديد لكن هنالك من الطحين على الأكمام
    Biliyorsun, değil mi? Şey, dürüst bir fikrim var. Ama, görüyorsun, sadece küçük bir problem var. Open Subtitles لديَّ فكرة، لكن هناك فقط مشكلة واحدة صغيرة
    Bir sürü fikrim var. Ama şu kaya parçasına kafama takıldı. Open Subtitles لدي أفكار كثيرة, ولكن لدي بعضالمشاكلمع تشكيلةالصخور.
    Hala birkaç zırhlı gemimiz var ama havadan veya denizden saldırı gücümüz çok az. Open Subtitles ما زال لدينا بعض السفن الحربية ولكن لدينا أفضلية قليلة جواً أو بحراً
    Doğru fakat onun gerçekte var olmayan pahalı aletleri var. Ama bence sen neden gerçek hayatta kimsenin denemediğini kastettin. Open Subtitles لكن لديه أغراض غالية غير موجودة، ظننتك تعني القيام بذلك.
    DNA örneği ve tırnaklarında metal kalıntıları var. Ama bir şey daha var. Open Subtitles هناك دليل يرتبط بالحمض النووي وشظايا الحديد تحت الأظافر, لكن هناك شيء آخر
    Elimizde bir dedektör kamyon var ama yayının bu köyden gelme ihtimali var. Open Subtitles لدينا فقط مفتش بشاحنة واحدة لكن هناك احتمال أن تكون آتية من القرية
    Dünya'da yapacak çok şey var ama bunun üzerinde uğraşan birçok şirket var. TED هناك الكثير من الأشياء للقيام بها على الأرض، لكن هناك العديد من الشركات تعمل على ذلك.
    Evet, silahları olan adamlar var ama aşağıda başka birisi daha var. Open Subtitles نعم, الرجال الموجودين هنا مسلحين ولكن هناك شخص آخر موجود في الأسفل
    Bunun çeşitli nedenleri var, ama biri evrensel: Donanım zahmetlidir. TED هناك عدة أسباب لهذا، ولكن هناك سبب عالمي واحد: إن صُنع الأجزاء الصلبة صعب.
    Duruşunu biraz geliştirmelisin ve sana yol yordam gösterecek birilerine ihtiyacın var ama kabiliyetiniz var bayım. Open Subtitles انت بحاجة الى بعض العمل, يمكنك الأستفادة من بعض التوجهات لكن لديك بعض المهارات يا سيد
    9 milyar doların var ama harcamak için sadece 24 saatin var. Open Subtitles لديك 9 مليارات لكن لديك 24 ساعة لتنفقها.
    Sandviç dükkânındaki. Üzerinde yeni bir kıyafet var ama kolların unlu. Open Subtitles متجر الشطائر، ذلك ثوب جديد لكن هنالك من الطحين على الأكمام
    İşte, sadece bir tür Nerium zakkumu var ama bu tam olarak işe yarmayabilir. Open Subtitles الآن، هناك فقط نوع من الدّفلى، لكن ذلك لا يقلّل من الإمكانيات.
    Bir daha seninle konuşmadan önce bir sorum var ama. Open Subtitles ولكن لدي سؤال واحد قبل أن لا أكلمك مجدداً
    Hastanede tek bir kelime bile etmeyen Rus bir alçak var ama sokağın karşısındaki bankamatik bir şeyler görmüş. Open Subtitles لديَّ مرتزقةٌ روسية، في المشفى لا يود الحديث ولكن لدينا كاميرا لجهاز الصراف الآلي، عبر الشارع
    Çelik gibi baldırları var, ama zayıf bir noktası kriptonu, güçsüz bir tarafı var. Open Subtitles عجول من حديد ، لكن لديه نقطة ضعف حسناً ، الكربتونايت خاصته ، إنه غير منيع
    Orada bir şeyler var ama iyiler mi bilmi-- Sorun neydi? Open Subtitles لديَّ البعض هناك لكن لا أعلم إذا كانت رائعة.
    Burada bir sürü ipucu var ama bu sigara herhangi birinin olabilir. Open Subtitles لدينا بصمات هنا لكن في هذا المفصل يمكن أن يكون أي شخص
    Benzer olarak sizlerin alınabileceği bir şeyi söyleme gibi bir insani hakkım var, ama sizin alınmama gibi bir insan hakkınız yok. TED وبالمثل، فإن لدي حق إنساني في أن أقول شيئاً قد تجده أنت مهيناً، ولكن ليس لديك حق إنساني في عدم التعرض للإهانة.
    Öyle bir seçeneğin var ama önce senden birkaç şey isteyeceğim. Open Subtitles هذا ليس خارج النقاش ولكني بحاجة إلى بعض الأشياء منك أولًا
    Bak, biraz acelem var ama bir soruya vakit ayırabilirim. Open Subtitles أنظر, أنا على عجلة نوعاً ما ولكن لدي وقت ربما لسؤال واحد
    var ama telefon ve bilgisayar ile de ilgilenebilirim. Open Subtitles لدي لكن أستطيع البقاء على اتصال مع الهاتف والكمبيوتر
    Vitrine yeni çıktık o yüzden biraz telaş var ama çağrı merkezinde çok işe yarayacaksınız. Open Subtitles لقد انتقلنا للواجهة للتو لذلك هناك الكثير من العمل هنا لكنني أحتاج حقاً مساعدة في دليل الهاتف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more