Ankara'ya vardığınızda Amerikan Elçiliğine ulaşmaya çalış. | Open Subtitles | اذهبي الى السفارة الامريكية عندما تصلين الى انقرة |
Oraya vardığınızda bizim için bir şey yapmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | الآن، حالما تصلين هناك، نحتاج منك أن تفعلي شيئاً لأجلنا |
Oraya vardığınızda, gördüğünüz şey işte bu, size kendinizi çaresiz ve zayıf hissettiren bir enginlik. | TED | وبمجرد وصولك إلى هناك، فالسؤال الأكبر هو من أين نبدأ. لا تعثر على شئ لسنوات وسنوات. |
vardığınızda, ben bavulların çoğunu açmış ve kulübeyi ısıtmış olacağım. | Open Subtitles | وعندما تصلون ، سأكون قد أفرغتُ معظم الحقائب وقمتُ بتدفئة الكوخ |
Olay yerine vardığınızda, polis size bildiklerini anlatıyor. | TED | عندما تصل للمكان ستخبرك الشرطة بما تعرفه. |
Yol ayrımındaki işarete vardığınızda, doğuya giden yolu takip edin. | Open Subtitles | ، عندما تصلوا الى العلامة عند الشوك اتبعوا الطريق الى الشرق |
Pluto bölgesine vardığınızda bunu ona verin. | Open Subtitles | ثم عندما تصلان إلى منطقة أفلاطون أرجو منكما أن تعطياه هذه العريضة |
Unutma, oraya vardığınızda, Elçiliğe git | Open Subtitles | وتذكري، حين تصلين إلى هناك، اذهبي إلى السفارة |
Kimse için, yemek için bile durma. Capitol oteline vardığınızda beni arayın. | Open Subtitles | وعندما تصلين الى فندق العاصمة أتصلي بي |
Mark otele vardığınızda sizi arayacağını söyledi. | Open Subtitles | " ماركوس " ـ قال انه سيكلمكِ عندما تصلين للفندق " ماركوس " بخير ؟ |
Yeni bir ülkeye ilk kez vardığınızda nerede olduğunuzu öğrenmenin ne kadar akıl dışı bir şekilde zor olduğunu yansıtıyor. | TED | تعكس مدى صعوبة تحمل الكثير في أول وصولك لدولة جديدة. |
Saray'a vardığınızda, gözetmeniniz tarafından batı eğitiminiz var | Open Subtitles | بمجرد وصولك إلى القصر ينتظرك معلم اللغة الغربية من قبل المشرف |
Oraya vardığınızda, hemen durum raporu verin. | Open Subtitles | بمجرد وصولك إلى هناك وقبل فعل أي شي أبلغنا عن الوضع |
Sahile vardığınızda ormana girmeye çalışmayın. | Open Subtitles | حينما تصلون للشاطئ لا تقتربوا من الأشجار |
Gordon, vardığınızda nasıl kullanıldığını size açıklayacak. | Open Subtitles | فرانك سيوضّح تفاصيلها عندما تصلون |
vardığınızda beni arayın. - Peki efendim. | Open Subtitles | أتصلو بي حين تصلون حاضر سيدي |
- Elbette. Oysa şimdi isteseydiniz Grommett'e vardığınızda benzin hazır olurdu. | Open Subtitles | و لكن أن ارسلت لطلب الوقود الان سيكون فى جروميت عندما تصل |
Snowflake'e vardığınızda size ayrıntıları verecekmiş. | Open Subtitles | سوف يطلعك بكل التفاصيل عندما تصل الى سنوفليك. علم. |
Yol ayrımındaki işarete vardığınızda, doğuya giden yolu takip edin. | Open Subtitles | ، عندما تصلوا الى العلامة عند الشوك اتبعوا الطريق الى الشرق |
Oraya vardığınızda sponsorlarınızı... enformasyon klübelerinden sorabilirsiniz, tamam mı? | Open Subtitles | و عندما تصلان ابحثا عن كفيلاكما في دليل البيانات المباشر، أتفهما؟ |
Er Ferol, tarafsız bölgenin ortasına vardığınızda.. Er Meyer ile yalnız mıydınız? | Open Subtitles | أيها الجندي عندما وصلت إلى منتصف المسافة هل كنت وحيدا مع الجندي ماير؟ |