"varick" - Translation from Turkish to Arabic

    • فاريك
        
    • فريك
        
    • فريكي
        
    Andrew Finney üç saat önce polise Varick'i senin öldürdüğünü söylemiş. Open Subtitles منذ ثلاث ساعات مضت اندرو فيني أخبر رئيس الشرطة أنك أنت من قتلت فاريك
    Sen buralarda olmasaydın babam Varick'i asla öldürmezdi. Open Subtitles أتعلم أبي لم يكن ليقتل فاريك لو كنت بجانبه
    Dün gece Varick Strauss denen bir herif... Open Subtitles الليلة الماضية رجل يدعى فاريك ستراوس..
    Varick sizin için ayırdığım hesaptan 8 milyon dolar çalmış. Open Subtitles فريك سرق 8 مليون من الصندوق الذي قمت باعداده بينك و بينه
    Damadım Varick Strauss da tehditler saçıp duruyordu. Open Subtitles وابني بالتبني فريك استاريونس وجه تهديدات
    Babam, Varick'le beraber olmalıydı. Ben de babamın dikkatini çekmiş oldum. Open Subtitles سيتمكن أبي من أن يكون مع (فاريك) وكنت أحظى باهتمام أبي
    Chris Varick 205.000 dolar. Open Subtitles كريس فاريك, 205.000 دولارا
    Dr. Jack Harper, Varick Üniversitesi Tıp Fakültesi kardiyoloji bölüm başkanı. Open Subtitles (الدكتور (جاك هاربر رئيس جامعة (كارديو فاريك) الطبية
    Dr. Jack Harper, Varick Üniversitesi Tıp Fakültesi kardiyoloji bölüm başkanı. Open Subtitles (الدكتور (جاك هاربر رئيس جامعة (كارديو فاريك) الطبية
    Evet. West Village, Varick Downing dönemeci... Open Subtitles القرية الغربية، تقاطع شارعي (فاريك) و(داونينج).
    Bu çok geniş bir ağ. Varick Downing de öyle. Yüksek IQ'lu cemiyetlerin üyelikleri de... Open Subtitles وكذلك تقاطع شارعي (فاريك) و(داونينج) وكذلك أيضاً العضويات بمجتمعات الذكاء العالي.
    O şeyi Varick ve Spring yakınlarında bir lağım borusuna girerken gördüm. Open Subtitles رأيت ذاك الشىء يدخل نفق صرف صحي بالقرب من (فاريك)
    Bayan Sagorksy, Yargıç Varick'in notlarına göre Blatt alışveriş merkezinde çalışıyormuşsunuz. Open Subtitles أنسه (ساقورسكي)، وفقاً لـ ملاحظات (القاضي (فاريك أنتي موظفة في سوق "بلات"؟
    Yargıç Varick'in tüm notları inceleyip kendi kararımı bir ay içinde vereceğim. Open Subtitles (سأراجع كل ملاحظات القاضي (فاريك مع ملاحظاتي وسأتخذ قراراً خلال شهر
    Şüpheli güneye doğru harekete geçti, güneye giden platformda Varick çıkışına doğru. Open Subtitles "المشتبه به يتحرك، يتجه جنوبًا نحو مخرج (فاريك)"
    - Bir tür ayrılık mektubu. Varick saklamış. Open Subtitles كانت رسالة قطع العلاقة لم يرمها (فاريك) قط
    Cömert finansal teklifimle ilgili Ray'den Varick'le pazarlığa oturmasını istemiştim. Open Subtitles كلا , ارد من راي التفاوض لتسوية الامور المالية مع فريك
    Varick Strauss isimli azınlık hissedarına takıldım kaldım. Open Subtitles سوف اعلق أصحاب المصلحة فريك ستراوس
    Bir kayıp davası üzerinde çalışıyoruz, Varick Strauss. Open Subtitles اعمل على قضية شخص مفقود فريك استاريوس
    Varick Strauss'u hiç görmediniz mi? Open Subtitles الم ترى فريك استاريوس طوال اليوم
    Lena, Varick adına bir araç kiraladı. Open Subtitles لينا استاجرت سيارة باسم فريكي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more