Neden kendimizi tüm parçalarımızın bir bütünü olarak görmeyiz de bu parçalara sahip ayrı, daimi bir varlık olarak görürüz? | TED | لماذا نفكر في أنفسنا ليس ككائن يجمع كل أجزائنا ولكن ككيان منفصل يحتوي على هذه الأشياء؟ |
Bu gizemli kültürün büyüklük algısını ve etkisini anlamak, kontrol altına alınan krallıklar ve medeniyetler üzerinden Büyük Zimbabve'yi siyasi, kültürel bir varlık olarak resmetmek için, Svahili sahilinden Büyük Zimbabve'ye kadar bazı büyük pazar yerlerindeki altın ve eşyanın izini süremesi gerekirdi. | TED | كات يتوجب عليه تتبع الذهب والسلع من بعض الأسواق التجارية الكبرى من ساحل سواحلي إلى زيمبابوي العظمى، للإحساس بحجم ونفوذ تلك الحضارة المبهمة، ليكون لديهم صورة شاملة عن زيمبابوي العظمى ككيان سياسي وثقافي عبر الممالك والحضارات التي كانت تحت سيطرتها. |
teorik bir varlık olarak, bu makineler, standart bilgisayarlardan daha öteye gitmesi beklenen makinelerdi. | Open Subtitles | ولكن مع هذا، ككيان نظري، كانت هذه الآلات... . |
Bir varlık olarak mı? Hayır. | Open Subtitles | ككيان واحد، كلا. |
Bu buzdağını Güney Kutbuna ulaşabilmek için aşmaları gereken durağan bir canavar olarak gören Scott ve Shackleton'dan farklı olarak, şimdi bilim adamları olarak bizler değişime uğrayan bu buzulları, aynı şekilde çalıştığım bu buzdağlarını, devingen canlı bir varlık olarak görüyoruz. | Open Subtitles | وخلاف لـــــ "سكوت" و"شاكلتون"، الذين كانوا ينظرون إلى الجليد وكأنه نوع من الوحوش الساكنة وأنه لا يمكن تجاوزه للوصول إلى القطب الجنوبي، نحن العلماء قادرون الآن على أن ننظر إلى الجليد ككيان نعيش فيه بحيوية |