Her ülkede ve her nüfus topluluğunda varlar. | TED | وهم موجودين في كل بلد. وبين جميع الأعراق. |
İnsanlar bize hizmet için varlar. Onların tek değeri bu. | Open Subtitles | البشر موجودين لكي يخدمونا هذه هي قيمتهم الوحيده |
Haklıydın. Gerçekten varlar. İşte bu yüzden peşinden geliyorum. | Open Subtitles | وأنتَ محق، إنّهم موجودين لهذا سآتي من أجلك |
varlar, birkaç yıl önce onlarla birlikteydim. | Open Subtitles | إنّهم موجودون, لقد كنتُ معهم قبل عدة سنوات. |
Dış taraftaki gardiyanlar daha tehlikeli ama yalnızca geceleri varlar. | Open Subtitles | حراس الحماية الخارجية احتمالهم ضعيف لأنهم لا يتواجدون إلا خلال الليل |
Annem her zaman bana canavarların gerçek olmadığını söyledi. - Ama varlar. | Open Subtitles | كانت أمى تقول دائما أنه لاوجود للوحوش لكنها موجوده |
Beyaz şapkalılar ve siyah şapkalılar-- Gerçekten de varlar. | Open Subtitles | . القُبعات البيضاء و السوداء . موجودين فعلاً |
Ama hoşuna gitsin, gitmesin vampirler sizin yüzünüzden varlar. | Open Subtitles | لكن شئت أم أبيت، مصّاصي الدماء موجودين بسببكم. |
Yani, prensipte, geçmiş ve gelecek şu anın var var olduğu kadar varlar. | Open Subtitles | لذا نظن أنه بالمبدأ ، فإن الماضى والمُستقبل موجودين كالحاضِر تماماً لذا نظن أنه بالمبدأ ، فإن الماضى والمُستقبل موجودين كالحاضِر تماماً |
Muhafızlar uzun süredir varlar. | Open Subtitles | . الحراس , موجودين بالأرجاء لزمن طويل |
Onlar prodüksiyon şirketi. Piyasada uzun süredir varlar. | Open Subtitles | هـمْ شركة إنتاج كانوا موجودين منذ الأبد |
Hala varlar mı? | Open Subtitles | ألاّ يزالون موجودين ؟ |
Erkekler. Gerçekten varlar. | Open Subtitles | حسنا، رجال آخرين حقا انهم موجودين . |
Evet, Batı Dünyası'ndaki robotlar hayatınızdaki en eşsiz tecrübeyi sunmak için varlar. | Open Subtitles | نعم، الأشخاص الآليين موجودون هناك لكي يخدمونكم... ويمنحونكم التجربة الفريدة الأكبر لقضاء اجازة عمركم |
zamanın hepsi takip edilemez mi -- geçmiş, şu an, ve gelecek -- zaten varlar, değil mi? | Open Subtitles | لذا لا يجب أن تتبعه كل الوقت الماضي و الحاضر و المستقبل موجودون فعلا" , أيضا" ؟ |
Onları kötülükten uzak tutma isteğini takdir ediyorum ama Kütüphaneciler büyünün yanlış ellere geçmesini engellemek için varlar. | Open Subtitles | أنا أقدِّر رغبتكِ في إبقائِهم بعيداً عن الأذى. لكِن "أمناء المَـكتبة"موجودون لكي يَمنعوا وقوع السحر في أيدي الأشرار. |
Bu insanlar sınır dışında ama hala varlar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال حالات شاذة, لكنهم يتواجدون بالفعل |
Rose karşımda üzerinde "Onlar varlar" yazılı bir tişörtle oturuyor. | Open Subtitles | روز) تجلس أمامي مباشرة مرتدية قميص) "مكتوب عليه "هم يتواجدون |
Var olduklarına asla inanmadığımız güçler ama varlar. | Open Subtitles | قوى لم نعتقد ابدا ان لها وجود,ولكنها موجوده |
Bu Nihai Noktalar gerçekten varlar mı? | Open Subtitles | هل النقاط النهائيه موجوده فعلاَ أم لا؟ |
Gerçi şu an, benim için, çocuklar, sadece toeride varlar ama... | Open Subtitles | لا , كما تبدو الأمور الآن , أنها موجودة فقط في نظرية المجال , لذلك |
Bir varlar bir yoklar. | Open Subtitles | الآن تريانهما والآن لا |