"varoşlarında" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضواحي
        
    • الأحياء
        
    Veya bu: Henüz bir fikir, ama yakın zamanda Pekin'in varoşlarında denenecek bir fikir. TED والان انظروا الى هذه الفكرة انها فكرة سوف تجرب قريباً في ضواحي بكين
    Kenya'nın başkenti Nairobi'nin varoşlarında. TED إنها توجد على ضواحي نيروبي، عاصمة كينيا.
    Seattle'ın varoşlarında, 2 senedir kapalı bir hastahane. Open Subtitles . إنها مستشفى في ضواحي سياتل تم إغلاقه منذ عامين
    Yeni Delhi'nin varoşlarında bir duvara bir bilgisayar gömdüm. TED قُمْت بوضع جهاز كمبيوتر في جدار إحدى الأحياء الفقيرة في نيودلهي.
    Hatta Hindistan’in varoşlarında bile taşra çocuklarının yuzde 50`si özel okullara gidiyorlar. TED وحتى في الأحياء الفقيرة في الهند أكثر من 50% من أطفال المناطق الحضرية يرتادون مدارس خاصة
    Bu sabah Londra varoşlarında tuhaf olaylar oldu. Open Subtitles أحداث استثنائية في ضواحي لندن هذا الصباح
    "Unutulup gitmiş hayalet bir kasabanın varoşlarında yıkık dökük bir piyanodan detone bir final müziği yükseliyordu." Open Subtitles الفصل الأخير عزف على بيانو مُتحطم في ضواحي مدينة أشباح منسية.
    Washington DC'nin zengin Maryland varoşlarında doğan bir çocuğun, oranın merkezinde doğan bir çocuğa kıyasla yirmi yıl daha fazla yaşaması bekleniyor. TED الأطفال الذين يولدون في ضواحي واشنطون، في مناطق ماريلاند الثرية، لديهم أمد حياة يزيد ب20 سنة عن الأطفال الذين يولدون في أحياء وسط المدينة.
    Baban Werner, Santa Barbara'nın varoşlarında hamburgerciydi. Open Subtitles "لنتطرق للحياة الشخصية" أباكِ كان موصل برجر في ضواحي سانتا باربرا
    Yaşadığım yerin yakınlarında... şehrin varoşlarında kurulmuş tesisler vardı.. Open Subtitles ... بالقرب من المكان حيث كنت أعيش في ضواحي المدينة ... تم إنشاء مصانع للعاملين من خلال الشبكات
    "A" öğrencisi, notları yüksek olan Los Angeles varoşlarında yaşayan biri. Open Subtitles التلميذ "أ" صاحب درجات عالية يعيش في ضواحي "لوس أنجلوس".
    Lyon'un varoşlarında çalıştım. İngilizce derslerine giriyorum. Open Subtitles اعتدت أن أعمل في ضواحي (ليون) أقوم بتعليم اللغة الإنجليزية
    Basit anlamda, aşağıdan yukarıya doğru olan yaratıcı zekadan bahsediyorum. Tijuana'nın varoşlarında San Dieogo'nun atıklarıyla inşa etmelerine değinmek istiyorum. Güney Kaliforniya'daki birçok göçmen mahalle son on yıl içinde farklı bir tadilata başladı. TED إنني ببساطة أتكلم عن الذكاء الإبداعي المنبثق من القاعدة، سواء ظاهريا في الأحياء الفقيرة لتيخوانا التي تبني نفسها، في الحقيقة، من مخلفات سان دييجو، أو أحياء المهاجرين الكثيرة في كاليفورنيا الجنوبية، التي بدأت في التعديل وفقاً للتغييرات في العقود الأخيرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more