Böylece Varolmayan Ülke'nin gerçekte ne kadar muhteşem olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | و حينها سترى كم يمكن لـ "نفرلاند" أنْ تكون رائعة |
Baelfire'a benimle Varolmayan Ülkeye mi gelmek istediğini yoksa seninle mi kalacağını sor. | Open Subtitles | سَل (بلفاير)، إنْ كان يرغب بالذهاب إلى "نفرلاند" معي، أو يبقى هنا معك |
Seni tanıyorum. Varolmayan Ülke'ye yanında o olmadan gelmeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرفك، و أعرف أنّك ما كنتَ لتقطع كلّ هذه المسافة إلى "نفرلاند" بدونه |
Varolmayan Orman'a döndü ve bizim için yıllarca savaştı. | Open Subtitles | عادت إلى الغابة الأبدية وحاربت لأجلنا عدة سنوات |
Varolmayan Ülke asla uyanmayacağın bir rüya gibidir. | Open Subtitles | أرض الأبدية حُلم لن تستيقظ منه أبداً |
Bu ay Varolmayan bir gezegenin çevresinde halen dönüyor. | Open Subtitles | هذا القمر يدور حول كوكب لا وجود له |
Demek istediğimi anladın mı? Seni için asıl problem Varolmayan Ülke'den çıkış olmaması. | Open Subtitles | لا يا صغيري، مشكلتك الحقيقيّة هي أنّه لا مفرّ مِنْ "نفرلاند" |
Varolmayan Ülke eskiden rüyaların gerçeğe dönüştüğü yer olarak bilinirdi. | Open Subtitles | كانت "نفرلاند" مقرّاً لولادة الأحلام الجديدة |
Çünkü onunla daha önce de başa çıktım. Çocukken beni Varolmayan Ülke'ye götüren oydu. | Open Subtitles | لأنّي تعاملت معه سابقاً و هو الذي أخذني إلى "نفرلاند" في صِغري |
Hepsi bu. Oradan sonrası bende. Varolmayan Ülke'ye gidecek olan kişi benim. | Open Subtitles | لا أكثر و سأتولّى الأمر حينها فأنا مَنْ سيذهب إلى "نفرلاند"، لا هو |
Burası Varolmayan Ülke ve sende gerçek inananın kalbi var. | Open Subtitles | -هذه "نفرلاند " و لديك القلب الأكثر إيماناً |
Varolmayan Ülke'de bir postane olduğunu sanmıyorum. Ne öneriyorsun? | Open Subtitles | لأنّي لمْ أرَ مكتب بريد في "نفرلاند" ماذا تقترحين؟ |
Yani bu suyu bir kez içersen Varolmayan Ülke'den asla ayrılamazsın. | Open Subtitles | حالما تشرب هذا الماء لن تستطيع مغادرة "نفرلاند" أبداً |
Bu sudan bir kez içersen, Varolmayan Ülke'den asla ayrılamazsın. | Open Subtitles | حالما تشرب هذا الماء لن تستطيع مغادرة "نفرلاند" أبداً |
Varolmayan Ülke imkansızın gerçekleştiği yerdir. Tabii inanırsan... | Open Subtitles | في "نفرلاند" يصبح المستحيل ممكناً إذا آمنت به |
Varolmayan Ülke'deki tüm sihri çekebilmesi için gerçek inananın kalbine ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاج القلب الأكثر إيماناً لامتصاص كلّ السحر في "نفرلاند" |
Çalınan gemi, Varolmayan Orman'da düştü. | Open Subtitles | السفينة المسروقة تحطمت في "غابات الأبدية" |
Hey, bacaksızlar Varolmayan Ülke'ye hoş geldiniz! | Open Subtitles | أنتم يا صغار أهلاً بكم في (الأرض الأبدية)! |
Varolmayan Ülke'nin cesur kahramanları şu hainlere bakın. | Open Subtitles | أبطال (الأرض الأبدية) الشجعان انظروا لأولئك الخونة |
Ya da belki de henüz Varolmayan bir inanca göre. | Open Subtitles | أو ربما وفقاً لدين لا وجود له حتى الان |
Ben aslında Varolmayan birşeyi sevmişim. | Open Subtitles | وأني أحببت شيئاً، لا وجود له |