Bunun bir görüşme olduğunu varsay. Ve istediğin bir haberi paylaş benimle. Sohbet. | Open Subtitles | تظاهر أن هذه مقابلة عمل ابدأ بالدردشة، اسئلني اي شيء |
Hadi ama. Seni motive edecek bir tatlı olduğumu varsay. | Open Subtitles | هيّا، تظاهر بأنّي طبقُ حلوى، هذا ينبغي أن يُحفّزكَ. |
Kızkardeşim olduğunu varsay. | Open Subtitles | تظاهر بأننى اختك |
Bak, varsay ki ben doğru Ve mantıklıyım, tamam mı? | Open Subtitles | انظر ، افترض أني صادق وأني سليم العقل حسناً ؟ |
O binada tanıştığın herkesin bir tehdit olacağını varsay. | Open Subtitles | افترض أنّ أيّ أحدٍ تُقابله في ذلك المبنى عبارة عن تهديد. |
varsay ki kocamın omzuna koydun? | Open Subtitles | افترض أنك تحاول وضع رأسك على كتف زوجى |
Kapıcı olduğunu varsay. | Open Subtitles | تظاهري بأنك عاملة. |
O olduğumu varsay. Sana inanırım. | Open Subtitles | تظاهر بأني هي، سوف أصدقك |
- Bir şey bildiğini varsay,... | Open Subtitles | فقط تظاهر أنك تعرف شيء أي شيء |
Bir tren rayına yukarıdan baktığını varsay. | Open Subtitles | تظاهر بأنك بمحاذاة عربة قطار |
Sadece sen olduğunu varsay! - Tamam. | Open Subtitles | تظاهر فقط انها أنت - حســنا - |
Bir daha sefere kendi kızın olduğunu varsay! | Open Subtitles | افترض أنها ابنتُكَ فى المرة القادمة؟ |
Sadece bir saniyeliğine sana doğruyu söylediğimi varsay. | Open Subtitles | افترض لثانية واحدة... أنني أخبرك الحقيقة الآن |
Yazman gerektiğini varsay. | TED | افترض أنه عليك تدوين ذلك. |
Bizimle bir müfettişin geldiğini varsay. | Open Subtitles | افترض لو أن محققاً جاء معنا؟ |
Joe, yine deneyeceğini varsay. Deneyebilir. | Open Subtitles | جو) افترض انها حاولت ذلك مرة اخرى) هي يمكنها ، تعرف |
O Pekinli küçük kıçını hemen tekmelediğimi varsay sen. | Open Subtitles | انا افترض ان اركل مؤخرتك الان |
Nine, bu hikâyedekinin sen olduğunu ve kızın, senin kızın olduğunu varsay. | Open Subtitles | جدتي تظاهري أنك بالقصه |
Nine, bu hikâyedekinin sen olduğunu ve kızın, senin kızın olduğunu varsay. | Open Subtitles | جدتي تظاهري أنك بالقصه |